Bugün 25 Şubat Türkmen Basın Günüydü.
Kerkük başta olmak üzere, bu önemli gün Erbil’de yine farklı taraflarca farklı şekilde kutlandı.

Son yıllarda söz konusu etkinlik Oluşumlardan Sorumlu Bölge Bakanı Ofisi, TEBA iş birliği ve organizasyonuyla gerçekleşiyor.

Bugün ise, aynı şekilde bu kez Erbil Kalesi’nde düzenlendi.

Ancak bugünü kutlayan başka bir etkinlikte ise, TEBA’ya hem kürsüde hem kuliste eleştirilerin yağdığını işittim.

Eleştirenlerin kimler olduğunu duyduğumda bu yazıyı yazmaya karar verdim.

Kürsüye çıkan sözde bir Türkmen vekil, TEBA’nın var olduğunu, nitekim sadece ITC için çalışan bir medya kuruluşundan ibaret olduğunu vurgulayarak, Türkmenlerin tam tarafsız ve bağımsız bir medyaya ihtiyacının olduğunu belirtmiş.

Evet, TEBA kuruluşundan bugüne kadar ITC’den ciddi bir şekilde manevi destek almıştır ancak hiçbir zaman ITC’yi “günahı ile sevabı ile” savunup kollamamıştır. Yeri geldiğinde en çok da ITC’yi eleştirebilmiştir.

Oysa sizi hiç gündem etmemesi ve eleştirmemesi hususunda memnun kalmanız gerekirdi diye düşünüyorum çünkü sizi haber yapmaya kalksak, birinizin borcu, diğerinizin harcına yer vermek zorunda kalırız.

Uzak durmamızın nedeni, 19 parti kurum ve kuruluş olduğunuzu geçmiş seçimde öğrenmiştik. Oysa ki bir yılda 19 faaliyetinizin olmadığı aşikardır.

Evet sizin bir medyaya ihtiyacınız var doğrudur ancak dediğiniz gibi “bağımsız bir Türkmen medyası” değil. Aksine size köle ve sizin gereksiz reklamınızı yapan bir medya peşindesiniz.

Yeni mi geldi TEBA aklınıza?

Yıllardır bir kez olsun, TEBA’ya destek verdiniz mi?
Bir kez tebrik ettiniz mi?
Uğradınız mı?
Sordunuz mu?

9 ay bir radyo izni için adeta çırpınıyorduk, bırakın yardım etmeyi engel koymadınız mı?

Basınla, medyayla hiç alakası olmayan belki de tek bir satır bile yazamayan insanlara İl Meclisi, Parlamento vs… her yerde takdirnamelere boğduğunuzda TEBA geldi mi aklınıza?

Bir devlet yetkilisinden röportaj randevusu almamıza vesile oldunuz mu? yahut bir gün olsun “Bu tür ihtiyaçlarda size yardım edebiliriz.” dediniz mi?

Şu anda adeta KORO takımı gibi hep bir ağızdan TEBA ITC’nin medyasıdır hatta ve hatta şahıslar üzerinden bizi eleştirmenizin tek nedeni TEBA’nın kapınıza gelip size biat etmemesidir.

TEBA Türkmenler için yapılan, iyi niyetle yapılan, Türkmenler için yararı olan her etkinlik her faaliyete çağırıldığı taktirde seve seve gider ve gerekeni her zaman yapar ve yapmıştır.
TEBA, sadece parti ve kuruluşlarınızın çıkarları tehlike altında olduğunda açıklamaları art arda sıralayanların haberini yapmaz. TEBA sadece kota mevzubahis olduğunda sesi çıkanları değil, TEBA layıkıyla Türkmen milletini temsil edenlerin medyasıdır.
TEBA belli bir partinin medyası olsaydı, şimdi çıkıp bizi eleştiren o şahısların birçoğu ile defalarca röportaj yapmamış olurdu.

Size bir örnek vereyim:

Geçtiğimiz ay, TEBA Medya Grubu binasında, 16 Ocak etkinliği gerçekleştirdiğimizde bir Türkmen yetkili de davet edilmişti. O Türkmen yetkili TEBA salonunda Türkmen medyasına vurgu yaparken TEBA’yı yok saymaktan çekinmemişti. SUSTUK.

Bir diğeri, kitap tanıtımına gelir, sayfasında “kitap tanıtımına katıldık” der ve nerde? Kimin tarafından düzenlenen? Gibi açıklamalara yer vermeden paylaşır. SUSTUK.

Evet sizin bir medyaya ihtiyacınız var ama yanlış söylemişsiniz “bağımsız” değil, tam size bağımlı bir medya istiyorsunuz.

Son olarak, TEBA ister inanın ister inanmayın, kuruluşundan itibaren, sadece Türkmen hakları, Türkmen halkı ve Türkmenlerin doğru siyasetinin yanında durmuş ve durmaya devam edecektir.

TEBA’yı eleştirmek isteyenler ise, şayet niyetleri iyiyse, önce TEBA sayfasına bir “LİKE” bassınlar sonra da eleştiriye devam etsinler.

TEBA yola çıktığında “sizinle sizin için” diyerek çıktı. Ancak o siz, siz değilsiniz, MİLLETİMİZDİR.