DOLAR:
Son seçimlerden sonra Irak Hükümeti kurulurken doların 125’lerden düşürülmesine yönelik baskılar bile vardı. Aniden dolar 145’lere yükseldi, hükümet kuruldu ve en esas konu doların eski haline getirilmesiydi. Nitekim hükümet yapamayacağını anladı ve 180’lere dayandı. Velhasıl bizi 145’e razı kıldılar hatta “DOLAR ÇOK DÜŞTÜ’ manşetleri atıldı ve o civarda aşağı yukarı hareket ediyor. ÇOK ŞÜKÜR ya 180’lerse kalsaydı!
KOTA:
11 Kota sandalyesi varken (5 Türkmen, 5, Hristiyan ve 1 Ermeni) ikide bir böyle açıklamalar gelirdi özellikle Türkmen partilerinden. Nitekim Federal Mahkeme’ye ulaşan şikayet mektubunun ardından mahkeme 11 sandalyeyi iptal edip bölge parlamentosunun sandalye sayısını 111’den 100’e düşürdü.
Bu kez herkesçe malum durum yaşanmaya başladı. Yani BM önünde toplanmalardan tutun boykot kararına kadar. Üstelik bırakın siyasi kurum kuruluşları edebiyatçılar birliğinden sivil toplum örgütlerine kadar bu boykotta olduğunu açıkladı.
Neyse ki durum dün akşam değişti.
Federal Mahkeme aday listesinin kayıt ve onay sisteminde ikinci maddenin ikinci fıkrasının uygulanmasının askıya alınmasına karar verdi. Böylece bölgelere göre dağıtılan sandalye sayısı yeniden oluşturulacak. Bu karar aynı zamanda kotanın yeniden geri dönmesine yönelik yorum ve tabii ki umutları da arttırdı.
Ancak uzmanlar iptal edilen 11 sandalyenin geri getirilmesi gibi bir kararın alınmasının mümkün olmadığını söylerken kotanın tesbit edilen 100 sandalye içerisinde yer alabileceğini belirtiyor.
Haftalar öncesinden ise 11 kotanın 5’e düşürüleceği söylenirken dağılımın 2 Hristiyan 2 Türkmen ve 1 Ermeni şeklinde olacağı kaydedildi.
Yani durum sonuç olarak tıpkı dolar meselesi gibi “ÇOK ŞÜKÜR ya tamamen iptal edilseydi” moduna getirildi.
Şimdi asıl mesele şurada:
13 Türkmen parti ve listeler toplam 2 sandalye için mücadele edecek, üstelik onun da 1 tanesi Süleymaniye bir tanesi Erbil olma ihtimali çok yüksek.
5’i 10’a çıkaralım derken 5’i 2’ye düşürüp zafer ilan etmek üzereyiz.
Yazımı Türkmence bir deyimle noktalamak isterim “ölümü gösterip sıtmaya ‘isitmeye’ razı ediyorlar.”