Bu çok duyduğumuz ve kadınlara değer bir sözdür elbette. Daha çok kadınların gurur duyduğu bu söz, zamanla çok yanlış şekilde yorumlandı. Sanki bir erkeğin elde ettiği başarı kadının akıl hocalığı ve doğru teşhisleri sayesinde elde edilmiş gibi algılandı.

Kimleri bu başarının sırrı olan kadının, erkeğin eşi olduğunu iddia ederken kimleri annesi olduğunu iddia ediyor. Hatta birçok kadının kocasına “Ben olmasaydım sen bir hiçtin” veya “Sana çocuk doğurdum” sözlerini duymuşsunuzdur. Kadın isterse belki de bir erkeği hiç yapabilir ama çocuk konusu ayrı, çünkü bunu tek başına yapmazlar.

Peki bir erkeğin hayatında elde ettiği başarıların gerçek nedeni kadın mı?

Herhangi bir erkeğin başarısının arakasında bir kadının olduğu sözünün bir doğruluk payı olduğunu kabul ederken, her başarısız erkeğin de arkasında bir kadın olduğuna inanıyorum. Atalarımızın “Avrat adamı rezil de yapar vezir de” sözünü bu vesileyle size iletiyorum.

Bunu unutmayalım bizler Müslüman bir toplumuz ve erkeğin kadınlar üzerine üstünlüğüne inanıyoruz.

Cenab-ı Hak Kur'an-ı Kerim'de, (اَلرِّجَالُ قَوَّامُونَ عَلَى النِّسَٓاءِ بِمَا فَضَّلَ اللّٰهُ بَعْضَهُمْ عَلٰى بَعْضٍ) buyurmuştur. Bu ayetin meali şöyledir (Erkekler, kadınlardan üstündür, çünkü Allah onları birçok şeylerde kadınlardan üstün etmiştir).

Başarının sırrı ne?

Daha önce yazdığım “Avrat adamı rezil de yapar vezir de” sözünü biraz daha açmak istiyorum.

Zamanında bir memlekette esnaflarını çok seven ve onların işyerlerini gizlice gezen bir sultan varmış. Bir gün başveziri yanına almış yine gizli bir çarşı gezisine çıkmış. Bir bakmış marangozun biri eline aldığı küçük bir ağaç sapına kerki ile en güzel nakışlar işliyor. Başvezire dönerek “Bak bu nasıl bir ustadır, elindeki büyük kerki ile nasıl da bu küçük sapta nakışlar işliyor” deyince kurnaz başvezir ona “Sultanım bu ustanın evinde kafası rahat, iyi hanımı var evinde ondan.” der.

Sultan “Bunun ne alakası var. Adam usta sanatkar.” diye cevap verince başvezir ısrar eder. Bunun üzerine sultan başvezire sözünü ispatlamak için bir hafta müddet verir.

Marangozu takip eden başvezir marangozun dükkanı kapattıktan sonra evine doğru giderken onu izlemeye devam eder. Bir bakmış ki marangozun karısı kapıda kocasını bekliyor. Kadın, “Hoş geldin bey.” diyerek kocasının önüne terliklerini koyar. Suyu ısıtır hamama sokar, elinde havlu hamam kapısında bekler. Ondan sonra sofra dizer ve yemek yemeğe başlarlar.

Kurnaz başvezir, yaşlı bir kadından marangozun karısının evine gitmesini ve ona “Başvezirin oğlunun gözü sendedir, kocandan boşan onunla evlen.” demesini ister.

Yaşlı kadın başvezirin dediğini yapar, marangozun karısı haberi duyunca sevinçten uçar ve bu işi onaylar. Akşam olunca her şeyden habersiz olan zavallı marangoz eve dönünce bir de ne görsün hanım kapıda yok. Marangoz eve gelip hamama girmek ve yemek istediğini söyleyince karısı, “Kendin gir, kendin ısıt ve ye, ben aç değilim.” der kocasına.

Şaşkınlık içinde kalan marangoz neler olduğuna anlam veremez, sabaha kadar uyuyamaz, karısının neden böyle davrandığını düşünmüştür.

Sabah olunca başvezir sultana “Sultanım gel bakalım usta marangoz bugün ne haldedir.” diye sorar.

Sultan ve başvezir yine kılık değiştirerek çarşıya gider, bir de ne görsünler, sanatkar usta eline aldığı ufak bir kesici ile kocaman bir ağaç kütüğünde desenler işlemeye çalışırken, elini, bacağını ve burunu kesmiş her yerini kana bulamıştır.

Sultana bütün olan bitenleri anlatan başvezir, “Size evde kafası rahattır demedim mi sultanım.” der. Sultan kafasını sallar ve adamı eski haline döndürmesini emreder.

İşte kadının erkeği başarılı kılması budur. Birçok kimsenin anladığı gibi kadının akıl hocalığı yaparak başarılı kılmasında değil, kadın kadınlığını yaparsa, evine bakarsa, kocasının isteğini yerine getirirse ve rızasını kazanmaya çalışırsa başarılı bir erkek yaratacaktır.