Sarhoş

Gece geç saatlerde arkadaşlarına “Yarın görüşmek üzere.” diyerek ayağa kalkmaya çalıştı. O kadar sarhoştu ki; ayakta durmak için masaya yaslandı ve tökezleyerek yürümeye başladı. Dışarısı çok soğuk ve karanlıktı. O loş karanlık sokaklarda arabasını aramaya başladı. Bir ara arabasının rengini bile unuttu, “Hatırlasam da neye yarayacak zaten her yer karanlık.” deyip aramaya başladı. Sonunda bir elektrik direği altındaki arabasını buldu ve eve doğru sürmeye başladı.

Evinin kapısı önünde park etti ve elini sağ cebine uzatarak anahtarı çıkardı, kapıyı açmaya çalıştı. Dondurucu soğuktan elleri tir tir titriyordu, anahtarı kapının deliğine sokmaya çalıştı ama olmadı. Elindeki anahtara iyice bakarak, “Hay Allah bu arabanın anahtarı.” dedi. Elini sol cebine uzattı, kapının anahtarını çıkardı ve kapının deliğine sokmaya başladı, yine olmadı. “Allah Allah ne oldu be! Kapının anahtarını mı değiştirmiş kadın?” diyerek gözlerini iyice açtı ve çevresine baktı, kısık bir sesle “Hayda bu komşunun kapısı.” dedi ve gülmeye başladı.

Sonra yan kapıya giderek kapıyı açmaya çalıştı ama nafile, “Sanki anahtarları değiştirmiş, Allah’tan korkmaz kadın.” diye söylenirken duvardan içeri tırmanmayı düşündü, o anda babasının gece yarısı sarhoşken duvardan tırmanarak bacağının kırıldığı anı hatırladı. Daha 10 yaşlarında bile değilken, babasının her gün eve sarhoş geldiği günleri, o zamanlar “Ben asla babam gibi olmayacağım.” dediği sözlerini hatırladı. “E oldum işte.” dedi ve o gece arabasında uyumaya karar verdi. Uyumadan önce çocukken babasının sarhoşluğu yüzünden annesinin evi terk ettiği günleri hatırlamaya başladı, “İyi ki benim karım bunu yapmıyor.” diyerek gözlerini kapadı ve uyumaya başladı.

Gözlerini açınca hemen kolundaki saate baktı, “Hayda öğlen saat 3'ü geçiyor, neden kimse beni eve çağırmadı.” diyerek başını kaldırdı. Gözlerini açtı, iyice etrafa baktı. “Benim burada ne işim var? Neresi burası?” deyip şaşırdı. Meğerse başka bir mahalleye gitmiş bizim sarhoş.

Geldiği içler acısı durumdan üzüntü duydu. Sonra karısının çocukları alıp evi terk ettiğini hatırladı. “Allah belamı versin benim, tüh gelsin bu alkole akıl koymamış başımda. Buna bir son vermem lazım.” diyerek elini cebine uzatıp sigara paketini çıkardı ki içinde sadece bir sigara olduğunu gördü. “İşte bu her şeye son vermek demektir. Son sigara ve artık kendimi toparlayacağım, babam gibi ölene kadar alkol içmeyeceğim.” dedi ve fırlattığı paketten 1 sigara daha çıktı. Eline aldı sigarayı, bir de baktı ki güneş batmak üzere, hemen arabayı çalıştırdı. “Kim bilir belki bu gece eve döndüğümde evdeler.” diyerek arkadaşlarıyla alkol içmeye gitti.