Bazı kimseler benim çok eleştiren bir insan olduğumu ve durmadan bunu yaptığımı iddia ediyor. Muhtemelen bu doğru olabilir ama asla Allah’ın bir insana verdiği kusurları eleştirmem bunu yapmaya haddim yok zaten. Ancak bazı insanların zamanla edindiği kötü huylarını, alışkanlıkları veya kişiliğindeki çelişkilerini eşleştiriyorum ve bunun da eleştirilen insanın yararına olduğuna inanıyorum.

Eleştirinin yapıcı ve yıkıcı türü olduğu söyleniyor. Bana kalırsa eleştiri, eleştirilen insanın düşüncesine göre değişiyor. Kimileri bütün eleştirileri yıkıcı olarak kabul eder ve asla kabullenmez, kimileri de her türlü eleştiriyi yapıcı olarak kabullenir ve en kötü eleştiriyi bile gözden geçirir. Çünkü “Akıl akıldan üstündür”.

Bazen cahil sandığınız birinden birçok kültürlüden daha bilge sözler çıkabilir. 

Elbette eleştiriye açık olmak gerekiyor, ben sevmediğim insanlara hatalarını demem. Çünkü bunu asla kabullenmez bu yüzden susmayı tercih ederim. Sevdiğim insanalar başka… Onları uyarır ver eleştirim ama asla morallerini bozmaya çalışmam.

Birisi sana hatanı gösteriyor sen de buna kızıyorsun. Kızmaya hiç lüzum yok bence. Araban bozuk ve sanayiye gittin. Usta sana “Arabanın radyatörü delinmiş” dese kızar mısın? Veya doktora gittin “Midende ülser var” dese kızar mısın? “Doktor Bey haddiniz bilin bu bir saygısızlık” diyebilecek misin?  Elbette hayır.

Onun tavsiyesini dinlersin ve üstelik de para veriyorsun. Eleştiriyse bedava, beleş, ücretsiz kardeşim kabullen ve kendini toparlamaya çalış. Karşılıksız muayene ve ilaç gibi bir şey ve bundan yararlanmaya çalış. Yapmadığın bir şeyi eleştiriliyor dersen o ayrı bir konu ona “İftira” derler bilgin olsun.