Güzel Sanatlar Üniversitesi Piyano bölümü mezunu Yılmaz Erol, Türkmen sanatı için arşivleme yaparak da mücadelesine devam etmiştir. TEBA Magazin’e konuşan Yılmaz Erol, programcılık süreci ve kendisini bu mesleğe yönelten nedenleri anlattı.
“Amaç Türkmen sanatına hizmet etmekti…” diye sözüne başlayan Erol, “O yıllarda sanatçılarla genellikle röportaj veya röportaj tarzı kısa videolar hazırlanırdı ama program yapılmazdı. Kimi zaman bazı müzisyenlere veya sanatçılara Beyat (Uşak) Makamından bir örnek verilmesi söylenirken hicaz makamından örnek verilirdi. Sunucu yapılan hatayı fark etmezdi ve yanlışlara sebep olurdu. Ben de kendimce sanata hizmet etme kararı aldım.” dedi ve bu mesleğe girişini anlattı.
“1986 yılında Kerkük Televizyonunda Sanat Dünyası programını veremeye başladım.” diyen Yılmaz Erol, “İşin doğrusu yanlışlıkların önüne geçmekti amacım. Kerkük Televizyonunda çalıştığım dönemlerde arşiv tutmak çok zordu. Ben verdiğim programları arşivlemek adına evde kendi imkanlarımla program kasetlerini kopyalıyordum. Ortalama 200 video kaset olmalıydı ama birçoğu zaman aşıma uğradı şu anda elimde kalan 40 veya 50 adet video kaset. Onların da ya ses kaliteleri bozuk ya da renkleri...” sözleriyle aslında Türkmen sanatının tarihini korumak adına verdiği mücadele sonucunda elinde kalanları dillendirmiş oldu ve sonrasında Yılmaz Erol o mücadele sürecini şöyle anlattı:
“1995 yılında yurtdışına çıkmadan önce rahmetli İrfan Maruf’un yardımlarıyla topladığım arşivi o zamanın zor şartlarında Türkmenlerin yaptığı çalışmaları onun yardımıyla elimden geldiği kadarıyla arşivlemeye çalıştım. Piyesler, maniler, halaylar... Türkmenler için çok özel bir arşivdi. Benim elimde olan bu arşivi önce Bağdat’a sonra Erbil’e zor şartlar altında Fatih Yunus, rahmetli Serdar Sabır’ın yardımı ile Erbil’e Necat Altıncı’ya ulaştırmamı sağladılar. Sonrasında ben de Kerkük’ten Türkiye’ye gittim. Aradan yıllar geçti ve 2001 de Necat’ı gördüm ama 1996 da dönemin siyasi durumlarından dolayı arşivi yakmak zorunda kalmıştı, bu şekilde yok oldu ama amacımız Türkmen milletine hizmet etmek ve arşivini korumaktı. Nasip olmadı ama elimde kalanları da sosyal mecralarda paylaşıyorum ki Türkmen milleti faydalansın”
Program öncesi konuğu hakkında bilgiler toplarken, hazırlık yaptığını belirten Erol, “Bilgileri genelde kendim toplamaya çalışırdım, fakat Rahmetli Ata Terzibaşı’nın Kerkük Havaları kitabını da kaynak olarak kullanırdım. Bu kitap o zamanlar bilgi alabileceğimiz tek kitaptı. Bunun yanı sıra yabancı kitaplardan da yardım alırdım. Program öncesi en önemli hazırlığım soracağım sorunun cevabını kendimin de bilmesiydi. Ancak bu şekilde doğru bilgi aktarabileceğimi biliyordum.” diyerek hatasız bir bilgi aktarımı olacak şekilde program çıkarma amacını dile getirdi.
Sayısız isimle program yaptığına değinen Erol, “10 yıl program sunduğum için sayısını tutmam zor ama hatırımda kalan bazı isimler arasında Abdulvahit Küzecioğlu, Tahsin Cömert, Mehmet Rauf, Ekrem Tuzlu, Mahmut Terzi, İsmail Ali, Sami Celali, Haba, Memet Camcı, Kadir Muhail, Yunus Demirci, Küçük Ömer , Kayser Mustafa, Abdurrahman Gürses, Abdulrezzak Şehler, Ekrem Sabır Kerküklü, Serdar Sabır, Mehmet Terzi, Muhammed Ahmet Erbilli, Cabbar
Ahmet Erbilli, Celal Verden, Yunus Hattat, Yunus Mahmut Erbilli, Mışko, Yaşar Mışko, Necat Altıncı, Salim Fettah, Hacı Cemil Kapkapçı, Hüseyin Tuzlu, Abbas Yanardağ, Enver Mehdi Baba gibi birçok isimle program sundum. Bunlar hatırıma gelenler ayrıca kendi programım dışında özel günlerde de program sunardım.” bilgisini paylaştı.
Yılmaz Erol, o dönemlerde program sunmanın çok zor olduğunu, çünkü söylediği 1 kelimenin bile sorgulandığını ifade ederek, “Biz programlarımızı yazıp üstlerimize iletir onlardan onay alır sonra başlardık.” diye konuştu.
Erol ayrıca “Yıllar içinde sunduğum Horyat ve Ezgiler, Sanat Dünyası programlarından kalan kayıtları Türkmen televizyonlarına verdim ama sizin aracılığınızla şunu da eklemek isterim; ‘Horyat ve Ezgiler,
Sanat Dünyası Alıntı’ diye belirtmelerini istiyorum. Benim koruduğum bu arşivleri seve seve verdim inşallah bu onların daha ileriye gitmelerine yardımcı olur.” şeklinde açıklama yaptı.
Erol, sunuculuk hayatı boyunca amacının Kerkük Televizyonunda eski ve büyük ses sanatkarlarına hizmet etmek, onlar için kalıcı eserler bırakmak olduğunu söyleyerek, “Gençlere mesajım ise herkes kendi alanında kendini geliştirsin örneğin ses sanatçısı ise nota öğrensin bir müzik aleti çalmayı öğrensin şair ise bol bol okuma yapsın veya büyüğünden sorup araştırsın herkes kendisine özel arşiv oluştursun.” dedi.