Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta gerçekleştirdikleri Güneydoğu Asya seyahatinin, girişimci, tarihi ve kültürel derinliği ile barışık, insanı ve vicdanı merkeze alan dış politikalarının başarısını bir kez daha gösterdiğini ifade etti.
Toplamda 650 milyona yaklaşan nüfuslarıyla bölgelerinin parlayan yıldızları olan Malezya, Endonezya ve Pakistan'ı kapsayan ziyaretlerin son derece verimli geçtiğini ifade eden Erdoğan, imzaladıkları 48 belge ile ticari, ekonomik, savunma kültürel ve beşeri ilişkileri daha da güçlendirdiklerini söyledi.
Dış ticarette yeni hedefler belirlediklerini, savunma sanayi işbirliklerini ortak üretim dahil ilerletmeyi kararlaştırdıklarını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şahsımıza ve heyetimize yönelik teveccühe, muhabbete ve sokaklara taşan sevgi seline şahitlik edip de duygulanmamak zaten elde değildi. Her üç ülkede, sadece resmi makamlardan değil, özellikle halktan büyük bir hüsnü kabul gördük. Ellerinde al bayraklarımızla binlerce, on binlerce insan bizleri selamladı. Yollar, binalar, billboardlar bu ülkelerle kadim dostluğumuzu anlatan fotoğraflarla adeta nakış nakış süslenmişti. Türkiye'nin İslam dünyasındaki güçlenen rolüne vurgu yapan iltifatları bu milletin şerefli bir evladı olarak memnuniyetle karşıladık. Milletimizle birlikte dostlarımıza güven veren, rakiplerimizin ise yüreklerine korku salan bir ziyareti daha başarıyla tamamladık."
- Togg hediyesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretin hafızalara kazınan yanlarından birinin de her üç ülkenin liderine hediye ettiği yerli elektrikli otomobil Togg olduğunu anımsattı.
Togg'un bir hediyenin ötesinde, büyüyen, güçlenen, ekonomisi hızla kabuk değiştiren yeni Türkiye'nin adeta simgesi haline dönüştüğüne dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Togg'un ilk ortaya çıkış fikrinden üretimine kadar her aşamasına bir kulp takanlar, liderlere hediye edilen otomobillerden de rahatsız oldular. Öyle vahim tepkilere şahit olduk ki hıncını alamayıp G20 üyesi bir ülkeye 'geri kalmış' diyeni mi ararsınız, Türkiye ile ilgili kurulan övgü dolu cümleleri eleştirenleri mi ararsınız, Hint Müslümanlarının milli mücadeleye verdiği destekten haberi olmayıp ileri geri konuşarak sirkatin söyleyenleri mi ararsınız, ülkeye ve millete dair vizyon ortaya koyamayan ne kadar işgüzar varsa Togg'u ve Güneydoğu Asya seyahatimizi hedef aldı. Oysa bu ülkenin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını soluyan herhangi bir kimsenin bırakın rahatsız olmayı, tam tersine bu ziyaretten iftihar etmesi beklenir. Dünyanın başka hiçbir ülkesinde muhalefet, milli gururu okşayan fotoğraflar üzerinden hükümeti eleştirmez. Ama ülkemizde ne yazık ki böyle bir muhalefet yok. Bizde bir türlü iflah olmayan yıkıcı bir muhalefet zihniyeti var. Ne diyelim ülke ve millet olarak da bu bizim imtihanımız. 'Ne üretim bandı var, ne fabrikası' dedikleri Togg'un 52 binden fazlası şu an yollarda. İnşallah yaz aylarında sedan modeli de piyasaya sürülecek."
- Elektrikli araç yatırımları
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Togg'un dışında yabancı markaların Türkiye'ye yatırımlarının devam ettiğini dile getirdi.
Çinli BYD şirketinin 1 milyar dolar yatırımla Manisa'da kuracağı elektrikli araç üretim tesisi ve araştırma geliştirme merkezi çalışmalarında ciddi mesafe kat edildiğini anlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"2024 yılında dünyada 17 milyondan fazla elektrikli araç satıldığı dikkate alındığında bu yatırımların önemi daha net görülecektir. Tabii bununla da kalmıyoruz. Yine bir başka Çin firması, o da ayrıca Samsun'da yatırımını şu anda yapıyor. O da hazırlıklarını tamamladı. Çok kısa bir zaman içerisinde Samsun'da da bu markanın temelinin atıldığını göreceğiz. Türkiye'yi yüksek teknoloji yatırımlarının odağı haline getirmek için bundan sonra da kararlılıkla çalışacağız. "
- "2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi"
Erdoğan, dün AK Parti'nin 8. Olağan Büyük Kongresi'nde açıkladıkları Türkiye Yüzyılı Reform Programı'nı son derece detaylı bir şekilde, hemen hiçbir konuyu atlamadan büyük bir titizlik içinde hazırladıklarını vurguladı.
Reform programının ileri teknoloji yatırımlarında ülkeye farklı bir ufuk kazandıracağına dikkati çeken Erdoğan, "Ekonomik dönüşüm, yeşil ve dijital dönüşüm, sosyal politikalar, yargı ve temel haklar, siyasi ve idari düzenlemeler olmak üzere beş temel sütun üzerine inşa ettiğimiz reform programıyla üst orta gelir grubunda yer alan Türkiye'yi, yüksek gelirli ülkeler ligine çıkartacağız. Bugün yapılan kabine toplantımızda ülkemizin sanayi üretiminde ve teknolojide bağımsızlığını güçlendirecek 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisini ele aldık. Ayrıca sağladığımız desteklerle mobilite, petrokimya, savunma ve güneş enerjisi teknolojileri alanlarında yakın zamanda hayata geçecek 7 milyar dolar bütçeye sahip projeleri değerlendirdik. Sanayi ve teknoloji alanında da doğru yoldayız. İnşallah burada da hedeflerimize ulaşacağız." dedi.
- Ukrayna-Rusya savaşı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin 12 Ekim'de başlayan kongre maratonunu tamamladıklarını, Türk demokrasisine itibar kazandıran örnek bir kongre süreci yürüttüklerini ifade etti.
Kongre sürecini hitama erdirmenin rahatlığıyla bundan sonra yabancı kabul ve yurt dışı temaslarına daha fazla ağırlık vereceklerini vurgulayan Erdoğan, geçen hafta Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskiy'i misafir ettiklerini, bugün de Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'u kabul ettiklerini anımsattı.
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sona erdirilmesine yönelik diplomatik çabaların yoğunlaştığı bir dönemde bu ziyaretleri çok önemli bulduklarını vurgulayan Erdoğan, "Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmayacağı şiarıyla çatışmaların ilk gününden beri hep barışın tesisi için gayret gösterdik. Muhalefetin bizi çekmek istediği tuzağa düşmeden iki komşu ülkeyle de dengeli ilişkiler geliştirdik. Hemen herkesin ateşe körükle gittiği günlerde Mart 2022'de İstanbul'da iki ülke arasında doğrudan müzakerelere ev sahipliği yaptık Taraflarla yürüttüğümüz temaslar neticesinde Karadeniz Tahıl Girişimi'ni hayata geçirdik. Toplam 33 bin ton tahılın Türk boğazları üzerinden dünya pazarlarına ulaşmasını sağladık. Böylece küresel gıda krizinin yaşanmasına engel olduk." diye konuştu.
- "Ukrayna mutlaka sürece dahil edilmeli"
Şimdi yeni bir denklemin kurulmakta olduğunu gördüklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Amerikan Başkanı Sayın Trump'ın savaşı müzakereler yoluyla bitirme iradesini prensipte olumlu karşılıyoruz. Savaşın müzakere masasında sona erdirilmesi yaklaşımı Türkiye'nin son 4 yıldır izlediği politikayla da örtüşmektedir. Ama burada şu gerçeğin ihmal edilmemesi gerekiyor. Adil ve kalıcı barışa giden yol, ancak ilgili tüm tarafların temsil edildiği bir denklemle açılabilir. İstanbul Süreci hariç bugüne kadar kurulmaya çalışılan masalarda Rusya dışlanmış, bundan dolayı da arzu edilen netice alınamamıştı. Şayet yeni süreçten sonuç alınmak isteniyorsa Ukrayna mutlaka sürece dahil edilmeli ve karşılıklı müzakerelerle bu savaş sona erdirilmelidir. Bu konudaki hakkaniyetli duruşumuzu hem Sayın Zelenskiy'e hem dün telefonla konuştuğum Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Macron'a hem de bugün Sayın Lavrov'a ifade ettim. Biz görüşmelere ev sahipliği yapmak dahil sürecin kalıcı barışa tahvili için her türlü desteği vermeye hazırız.
Bölgemiz kana, gözyaşına ve çatışmaya artık doymuştur. Yüz binlerce insanın hayatına mal olan her iki ülkeye de ağır bedeller ödeten bu savaşın artık son bulmasını istiyoruz. Dengeli tavrıyla her iki ülkenin güvenine mazhar olmuş bir devlet olarak kalıcı ve adil barış için elimizden geleni yapacağız. Yine bu süreçte Gazzeli kardeşlerimizin kendi topraklarında huzur içinde yaşaması, Lübnan'ın güvenliğiyle Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması gibi konularda taviz vermeyecek, buralarda da gelişmeleri takip edecek tüm imkanlarımızla kardeşlerimizin yanında olacağız. Ülkemizin büyüklüğüne yaraşır şekilde dün olduğu gibi yarın da hakkı savunmaya, barış ve dayanışma için çaba sarf etmeye devam edeceğiz."