Farklı beylikler ve hanedanlıkların hükmünden geçmiş olan Kifri, eskiden Diyale iline bağlı bir ilçe olarak gösterilse de Kerkük’e bağlı bir ilçeydi, şimdi ise Süleymaniye’ye bağlı bir ilçe olarak geçiyor. Yıllardır hep tartışmalı bölgelerden biri olmuştur. Kifri, IKBY’ye mi bağlı olacak yoksa merkezi hükümete mi? sorusu hizmet eksikliğine yol açmıtır ve ilçe bu sorun yüzünden pek çok hizmetten geri kalmıştır. Coğrafi olarak eskiden çok önemli bir ticaret rotası olmasına rağmen günümüzde ticaret için ne bir fabrika ne de bir yer bulunmaktadır. Öyle ki Kifri’de ticaret durma noktasına geldi.

Kifri’de kaliteli kömür bulunmasına rağmen tüccarlar yatırım yapmaktan çekiniyor, diğer yandan hükümet kömürün çıkarılması oldukça maliyetli olduğu için Kifri gibi küçük bir ilçede bunu yapmak istemiyor.

Bir diğer önemli konuysa Kifri’de yıllar önce baraj inşa edilmesine rağmen şu ana kadar elektirk üretebilmek için bir alan oluşturulmadı veya herhangi bir adım atılmadı. Kifri’nin önemli özelliklerinden bir diğeri de toprağın verimliliğidir. Eskiden birçok bağ ve bahçe bulunmasına rağmen günümüzde çok az sayıda tarım alanı bulunmaktadır. Kifri’de eskiden asfalt tesisi bulunuyordu çeşitli nedenlerden dolayı tesiste kapatıldı. Kifri’nin bir diğer özelliği ise çok sayıda tarihi yapıtların bulunmasıdır ama sahip çıkılmamasından dolayı kaderlerine terk edildi. Tarihi eserleri korumak için kampanya başlatılsa da şu an için başarılı olduğu söylenemez. Kifri’de azda olsa eski yapıları koruma amaçlı çalışmalar gerçekleşiyor ancak o adımlar da yeterli değil!

Kifri ilçesine daha önce söz verilmiş birçok proje hayata geçirilmedi ya da yapılmak istenilen projeler bir başka bölgeye verildi. Böylece 1000 yıllık bir ilçe kaderine bırakıldı. Kifri’de yaşayan tüm kesimler ortak bir çalışma yürütmek için birlikte bir mutabakat zemini oluşturmak zorunda. Mutabakat oluşturulursa Kifri’nin kalkınması daha çok kolay olacaktır.

Son olarak şunu belirtmek isterim ki; Kifri gibi tarihi bir ilçe “coğrafya kaderdir” deyip kaderine terk edilmesin.