Tahnit, ölen hayvanların doldurulması olarak da adlandırılan, belirli kimyasallarla derinin korunması ve gelecek nesillere aktarılması için yapılan bir işlemdir.

İlk kez TEBA Ajansı’na konuşan Abdullah, atölyesinde onlarca farklı hayvanı sergiliyor. Kuşlar, şahinler, tavşanlar, kurtlar, hatta aslanlar… Hepsi onun titiz çalışmalarıyla korunmuş. Tahnit sanatına ilk olarak bir kuşla başladığını söyleyen genç usta, hayvanları işleme sürecini şöyle anlatıyor:

“Önce ölen hayvanın derisini soyuyorum, iç organlarını tamamen temizliyorum. Daha sonra boraks ve formalin gibi maddelerle işlemler yapıyorum. Son olarak, içini pamuk veya köpükle doldurarak doğal görünümüne kavuşturuyorum.”

Tahnit için kullanılan hayvanları şehir dışından temin ettiğini, bazen ölü hayvanları saklaması gerektiğini belirten Abdullah, bu yüzden atölyesinin bir odasını tamamen soğuk hava deposuna dönüştürdüğünü ifade etti. Burada 200’den fazla hayvan muhafaza ediliyor.

Ölü hayvanların durumunun önemli olup olmadığına ilişkin soruyu Abdullah şöyle yanıtlıyor:

“Eğer bir kuşun kanadı kopmuşsa sorun değil, dikip, kusursuz hale getirebiliriz. Çalıştığımız kısımları da sonrasında görünmez hale getiriyoruz.”

Atölyenin avlusunda büyük bir aslan ve yavrusu sergileniyor. Bu hayvanların ölülerini 2 milyon 700 bin Irak dinarına satın aldığını söyleyen Abdullah, onları hazırlamanın yaklaşık bir ay sürdüğünü belirtti. Tahnit sanatında hayvanların gözleri de özel bir detay. Abdullah, bunların tamamının şehir dışından getirilen yapay kristal gözler olduğunu ifade etti.

Kerkük’te bir ilk

Irak genelinde bu işi yapan çok az kişi olduğunu söyleyen Abdullah, Kerkük’te ise tamamen bir ilk olduğunu vurguladı. Abdullah ayrıca, insanların kaybettikleri hayvanlarını hatıra olarak saklayabilmeleri için tahnit hizmeti sunduğunu da ifade etti.

“Bu işi daha büyük bir sergiye taşımayı düşünüyor musunuz?” sorusuna ise Abdullah, “Evet, Kerkük’ü geliştirmek adına böyle bir planım var.” yanıtını verdi. Ancak şimdilik atölyesinde tek başına çalışan Abdullah,  yaptığı işi başkasına da öğretmeyi çok istediğini dile getirerek işin zor olduğunu vurguladı.

Bu işin en önemli yönlerinden birinin hijyen olduğunu düşünerek, ölü hayvanların kokup kokmadığını sorduğumuzda, Abdullah, belli bir sürenin ötesine geçmişse zaten satın almadığını ayrıca, çalışma sırasında mutlaka eldiven ve maske kullandığını kaydetti.

Yurt dışından teklif aldım ama Kerkük’ü bırakmadım

Abdullah Mazin Nazım, yeteneğinin yurt dışında da fark edildiğini, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve başkent Bağdat’tan teklifler aldığını söyleyerek, “Bana her şeyin karşılanacağını ve her hayvan başına 800 dolar verileceğini söylediler.” dedi ayrıca, Kerkük’ten ayrılmayı da düşünmediğini ifade etti.

Temizlikten güvenliğe yeni nesil yardımcı: Neo Gamma Temizlikten güvenliğe yeni nesil yardımcı: Neo Gamma

Günün büyük bölümünü atölyesinde geçiren genç sanatçı, aslında sağlık sorunlarıyla mücadele eden biri. Ancak Abdullah, kendisini bu sanata adadığını ve en büyük huzuru burada bulduğunu dile getirdi.

Atölyesinde sadece tahnit çalışmaları dışında canlı hayvanlar için de özel alanlar hazırlayan Abdullah, renkli ve beyaz kuşlarla dolu bir oda hazırlamış, odaya dallar ve yem kapları yerleştirmiş. “Can sıkıntımı gidermek ve ruhumu rahatlatmak için yaptım.” diyen Abdullah, boş olan bir başka odayı ise tavuk kümesine çevirmeyi planladığını söyledi.

Kerkük’te bir ilki gerçekleştiren Abdullah Mazin Nazım, hobisini daha da büyüterek gelecekte bir sergi açmayı hayal ediyor. Şimdilik yalnız çalışsa da, bu eşsiz sanatı şehre kazandırmanın gururunu yaşıyor.