Tarihi milattan önce 6 bin yılına dayanan Erbil Kalesi'nde bulunan Büyük Kale Camisi, asırların rengi ve kokusuyla ayakta duruyor. Çeşitli medeniyetler görmüş kalenin içerisindeki camide tarih boyunca çokça alimler yetişmiştir.
Erbil kent merkezinde yer alan kalenin alanı 110 bin metrekare olmakla beraber, 3 mahalleden (Saray, Tekye ve Tophane) oluşuyor. 2006 yılına kadar Erbil Kalesi'ndeki birçok evin aktif olarak kullanıldığı da biliniyor.
Büyük Kale Camisi Müşrifi Osman Müftü, Erbil Kalesi'nde asırlardır ayakta duran Büyük Kale Camisi'nin görkemli geçmişini TEBA okurlarına anlattı.
Sözlerine Erbil Kalesi'ni anlatarak başlayan Müftü, "Erbil Kalesi'nin kapıları eskiden gece olunca kapatılırdı. Nüfus arttıktan sonra kalenin kapısı ihmal olundu, insanlar kalenin etrafında Teyrava, Tacil, Hanake ve Setakan gibi sakin yerlere gitti, daha sonra kalenin etrafında şimdilerde 30 Metrelik Caddesi ismi verilen yol yapıldı." ifadelerini kullandı.
Erbil Kalesi'nde bulunan Saray, Tekye ve Tophane mahallelerinin neye göre isimlendirildiğinden söz eden Müftü, "Saray Mahallesinde devletin sarayı bulunduğu için bu ismi almış. Tekye Mahallesinde rahmetli Şeyh Şerif ve Şeyh Abdulkerim Telaferi'nin tekkesi bulunuyordu ismini oradan almış. Tophane Mahallesi ise ya orada savaş olduğu için ya da Ramazan topu oradan atıldığı için bu ismi almış." dedi.
Müftü, caminin bakımı ve masraflarının 500 yıldır ailesi tarafından karşılandığını belirterek, Büyük Kale Camisi'nin kalenin tam ortasında yer aldığını söyledi.
"UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu) kayıtlarına göre, Erbil Kalesi'nin tarihi 8 bin yıldan daha az değildir." diyen Müftü, "Mübarek İslam dini 1400 yıl önce, Hicri 30 yılında Erbil'de yayıldı." sözleriyle bilgilerini aktardı.
Müftü, 17. dedesinin 500 yıl önce kaleye taşındığını kaydederek, şu anda ailecek Büyük Kale Camisi için çalışmalar yaptıklarını vurguladı.
Büyük Kale Camisi'nin medrese olarak kullanıldığını dile getiren Müftü, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Hükümet ile millet arasındaki anlaşmazlık burada giderilirdi”
"Dedelerimizin yüzlerce yıl burada öğrencileri vardı. Gerekli olan tüm masraflar da ailemiz tarafından karşılanırdı. Hükümet ile millet arasındaki anlaşmazlık burada giderilirdi, sorunlar burada çözülürdü, Ramazan ayının gelişi ve bayram günü burada duyurulurdu. Kalede ırkçılık yoktu.
1956'da 66 yıl bundan önce babam Reşat Müftü, camide kadınlar için de bir yer açılmasını istedi ve aşağıdaki oda kadınlara ayrıldı. Kadınlar buna çok sevindi Ramazan ayında teravih namazına gelirlerdi. Şu dönemde de kadınlar buraya geliyor."
Büyük Kale Camiisi Müşrifi Osman Müftü, zamanında Erbil'deki tüm hutbelerin Arapça verildiğini söyledi.
Camide farklı makamların okunduğunu bildiren Müftü, önemli gecelerde Farsça, Türkçe, Kürtçe ve Arapça şiirlerinin okunduğu kaydederek, Büyük Kale Camisi'nde farklı tarikatların da işlendiğini dile getirdi.
“Erbillilerin yanlış yaptığı çok az görülür çünkü cami ahlakı taşıyorlar”
1953-1954 yılları arasında Molla Emin'den ders aldığını söyleyen Müftü, "Dedem buranın müftülerinden biriydi. Burada sorun olduğu zaman Bağdat'ın valisi buraya gelirdi, cami de sorunların çözümü için aracı olurdu. Zamanında bu camide genç nesillere ahlak ve din öğretilirdi. Şimdi tüm Erbil bu caminin kokusunu taşıyor. Erbillilerin yanlış yaptığı çok az görülür çünkü cami ahlakı taşıyorlar." dedi.
Şu anda Büyük Kale Cami'nin idari işlerinden kendisinin sorumlu olduğunu belirten Müftü, Kale Camisi İmamlığını yapan Molla Muhammed'in de caminin manevi sorumluluklarını üstlendiğini aktararak, kalenin mollasının kale ehlinin düşüncelerini temsil ettiğini vurguladı.
“Kalede herkes Türkmence konuşurdu”
Zamanında Erbil Kalesi'nde herkesin Türkmence konuştuğunu aktaran Müftü, "Kalede herkes Türkmence konuşurdu. Babam evde Türkmence konuşurdu.” dedi.
“Sultan Muzaffereddin Gökbörü gökteki en görkemli yıldız”
Sultan Muzaffereddin Gökbörü'yü "gökteki en görkemli yıldız" olarak tanımlayan Müftü, Çöl Minaresi'nin Gökbörü tarafından inşa edildiğini vurgulayarak, Erbil'in en güzel tarihinin Gökbörü döneminde görüldüğünü dile getirdi.
“Mevlid Kandili ilk olarak Gökbörü tarafından idrak edildi, bu Erbil için bir şeref”
Son sözlerinde Mevlit Kandili'nin ilk olarak Muzaffereddin Gökbörü tarafından idrak edildiğini belirten Müftü, bunun Erbil için bir "şeref" olduğunu söyledi.