Irak Kürdistan Bölgesi Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani, bugün kuraklık ve iklim değişikliğinin Irak'taki siyasi, ekonomik ve demografik durum üzerindeki etkilerini konu alan bir panel tartışmasına katıldı.

İklim değişikliğiyle ilgili olarak Başbakan Mesrur Barzani, şu anda önemli olanın iklim değişikliğinin tehlikeleriyle nasıl yüzleşileceği olduğunu, uygun bir çözüm bulunamaması durumunda vatandaşlar ve bölge için tehlike yaratacağını söyledi.


Barzani, eski çağlardan itibaren uygun bir çevre, yiyecek, su ve güvenlik aramanın her zaman insanın doğasında olduğunu, bir bölgedeki çevresel tehditlerin diğer bölgeleri de etkilediğini söyledi.

Mesrur Barzani, IKBY Hükümetinin iklim kriziyle mücadele kapsamında uzun süredir çevreyi kirletmek yerine göletler ve barajlar inşa etmek, ağaçlandırmak, atık gazları enerji amaçlı kullanmak gibi çalışmalar yürüttüğünü ancak daha fazlasını yapabileceklerini ifade etti.

Irak şehirlerinde yaşananların IKBY’yi de etkileyeceğini söyleyen Barzani, Bağdat'la her türlü koordinasyona hazır olduklarını kaydetti.

Barzani, gıda güvenliği için gelir kaynağı olarak tarıma güvenilmesi gerektiğinin vurgulayarak, Irak'ta başlayan bir göçün, IKBY’de durmayacağını Avrupa'ya ulaşacağını ayrıca, göç başladığında ise kültürel, güvenlik, ekonomik ve siyasi sorunların da başlayacağını dile getirdi.

"Irak suya sahip olmama seviyesine ulaşmadı, ancak Irak'ta su var, ancak onu iyi kullanamıyor.” diyen Barzani, daha iyi yönetim olması gerektiğini, doğal kaynaklardan su israfını azaltmak ve suyun israfına karşı eğitim düzeyini artırmak gerektiğini söyledi.


IKBY Başbakanı Barzani, Irak'ta çevresel tehditlerle mücadele için harcanacak bireysel kültür düzeyinin yükseltilmesine yönelik mevcut bütçeyle ilgili bir panelistin sorusuna şu yanıtı verdi: 


“Para benim elimin altında değil. Haklarımızı göndermek için hâlâ her ay mücadele etmemiz gerekiyor ama toplumdaki bireyin eğitim düzeyi, herkesin yetiştirdiği çocukların bakımını iyi yapabileceğini düşünmesini gerektirir. Böylece nüfusun çevreyi ve iklim değişikliğini ne kadar etkilediğini hesaplamak daha kolay olur.”

"Ekonomi, siyasi istikrar ve güvenlik sıkıntıya girerse ülke sarsılır. Biz bu ilkeleri güçlendirmeye çalıştık" diyen Barzani, "Güvenlik açısından Peşmerge güçleri ve güvenlik güçleri Kürdistan Bölgesi'nde güvenlik istikrarını sağlamayı başardı ve biz de güçlü bir ekonomik altyapı oluşturmaya çalıştık. Sadece petrole bağımlı kalmayarak gelirimizi çeşitlendirmeye çalıştık. Tarım, sanayi ve turizmde güçlü bir ekonomik altyapı oluşturmak için güzel adımlar attık. " dedi.


Bağdat'ın her şeye siyasi açıdan bakmaması gerektiğini söyleyen Barzani, IKBY’de güçlü bir ekonomik altyapı oluşturulmasını tehdit olarak görmemesi, bunun yerine Irak'ın tamamına hizmet edecek ekonomik istikrarı desteklemesi gerektiğini ifade etti.


Mesrur Barzani, IKBY’deki barışın Türkiye ile ekonomik ilişkilerin daha iyi olmasına ve Türk şirketlerinin buraya yatırım yapmasına yol açtığını belirterek, “Ama bu onun Irak'ta çalışmak istemediği anlamına gelmiyor. Artık Körfez ülkelerini Irak ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya getirme projesi var, bu projenin insanlara faydası olması lazım.” şeklinde açıklama yaptı.


Kalkınma Yolu Projesi kapsamında güzergahtan bahseden Barzani, “Duhok'un güneyinden ve Dicle'nin doğusundaki Semel'den Musul'a, Erbil'e ve Kerkük'e giden bu yolun Basra'ya gideceğini ve bunun çok daha fazla faydası olacağını önerdik, ancak tasarladıkları plan Dicle'nin batısından geçen yanlış bir plandır ve Irak Başbakanı'na Dicle'nin doğusuna giden yolun daha pahalı olduğunu anlatmışlar ama bu yanlıştır ve umarım bu konu siyasallaştırılmaz. Bu proje sadece yabancı ülkeler için değil, aynı zamanda Irak halkı için de tasarlanmıştır.” ifadesinde bulundu.


Barzani, “2005'te tartıştık ve topluluklar bir anayasayı yeniden yazdılar. Artık bu anayasanın uygulanması gerekiyor. Anayasanın uygulanmasından başka herhangi bir şey hakkında herhangi bir tartışma anayasaya alternatifler bulma girişimidir. Irak'ı bu aşamadan çıkarmanın anahtarı anayasaya uyumdur. " dedi.


Barzani, "Irak'ta her vatandaş, ister Kürt, ister Sünni, ister Şii, ister başka bir topluluk, vatandaşlık konusunda eşit haklara sahiptir, aynı haklara sahiptirler ve herhangi bir topluluk başka bir topluluğun haklarını ihlal ederse sorunlar çıkar." diye konuştu.


Başbakan Mesrur Barzani, "Kürtler kendi özgür iradeleriyle değil, sistematik bir şekilde Bağdat'tan sürüldü. Artık bir çözüm düşünmek daha doğru ve öncelikle tüm toplumlara güven yeniden sağlanmalı. Anayasa olduğu gibi uygulanmalı. Anayasanın kısmen bir tarafın çıkarına olacak şekilde uygulanırsa, kısmen de çıkarı doğrultusunda değilse bileşenler arasındaki güveni zayıflatacaktır. Güvenin geri dönüşü, tüm bileşenlerin gelecekte var olacağına dair bir garanti olmasını sağlayacaktır.” dedi.

Mesrur Barzani, Kürtlerin de diğer milletler gibi muamele görme hakkına sahip olduğunu ve diğer milletlerden daha az olmadığını, başka bir millet için uygun olanın Kürtler için de uygun olması gerektiğini vurguladı ve “Kürtler bölgedeki tüm halklarla eşit bir yaşam arayışındadır. Kendileri için helal olan, Kürtler için de helal olmalıdır.” ifadesinde bulundu.

Sudani: Hiçbir dış etki Irak kararlarını kontrol edemez Sudani: Hiçbir dış etki Irak kararlarını kontrol edemez