Çin'de salgın büyüyor

Çin'de Kovid-19 tedbirlerinin gevşetilmesinin ardından virüsün giderek daha fazla yayılmasıyla resmi rakamlar ile gerçek salgın tablosuna dair tahminler arasındaki fark giderek artıyor.

Ülkede Kovid-19 politikasındaki yön değişikliğinin ardından test zorunluluğunun kaldırılması vakaları tespit etmeyi zorlaştırırken ölüm istatistiklerinin tutulmasında benimsenen yeni standartlar, virüse bağlı can kayıplarının büyük bölümünün kayıt dışı kalmasına yol açıyor.

Salgın kontrol tedbirlerindeki ani değişim nedeniyle hastanelerde, kliniklerde, morglarda ve krematoryumlarda yoğunluk artarken, vaka, hasta ve ölüm istatistikleri gerçek tabloyu yansıtmaktan uzak görünüyor.

Ülkenin kuzeyindeki Şandong eyaletinin Çingdao ile güneyindeki Guangdong eyaletinin Dongguan şehirlerinin yerel sağlık komisyonlarının açıkladığı günlük vaka sayısı tahminleri, Ulusal Sağlık Komisyonunun açıkladığı resmi rakamlar ile sahadaki durum arasındaki çarpıcı farkı ortaya koydu.

Çingdao Sağlık Komisyonu Başkanı Bo Tao, yaklaşık 9 milyon nüfuslu kentte günde 490 bin ila 530 bin kişinin enfekte olduğunu tahmin ettiklerini bildirdi.

Bo, hastane ve kliniklere başvuran hastalar ve diğer verilerin, şehirdeki salgın tablosunun "tepe noktasına ulaşmadan önceki ani yayılmaya" işaret ettiğini belirtti.

Dongguan Sağlık Komisyonu ise bilgisayar modellemeleri ve uzman değerlendirmeleriyle yaptıkları projeksiyonlar neticesinde kentte günde 250 bin ila 300 bin kişinin enfekte olduğunun tahmin edildiğini açıkladı.

Komisyon, nüfusu 10 milyonu aşan kentteki günlük vaka sayısının hızla arttığı, sağlık kurumlarının ve personelinin büyük baskı ve zorluklarla karşı karşıya bulunduğunu aktardı.

Resmi rakamlara göre virüse bağlı ölüm yok

Öte yandan Ulusal Sağlık Komisyonun açıkladığı resmi rakamlara göre, Çin anakarasında son 24 saatte 4 bin 128 vaka tespit edilirken virüse bağlı ölüm görülmedi.

Komisyon, Dongguan'ın bağlı olduğu Guangdong eyaletinde 1737, Çingdao'nun bağlı olduğu Şandong eyaletinde ise 31 vaka kaydedildiği bildirdi.

Çin'de test zorunluluğunun kaldırılmasının ardından çok sayıda vakanın ve virüsün doğrudan veya dolaylı etkisinin olduğu ölümlerin test yapılmadığı için kayıtlara geçmediği tahmin ediliyor.

Ülkede hastaneler, morglar ve krematoryumlarda yoğunluğun arttığı gözlenirken, hayatını kaybedenlerin yakınları, ölenlerin son anlarında solunum zorluğu gibi bazı Kovid-19 semptomlarının görüldüğünü aktarıyor.

Ulusal Sağlık Komisyonu, 20 Aralık'ta Kovid-19 istatistiklerinin tutulmasına yeni standartların getirildiğini açıklamıştı. Buna göre, bundan böyle sadece virüse bağlı zatürre ve solunum yetmezliğinin sebep olduğu ölümlerin kayda geçirileceği, Kovid-19 testi pozitif olduğu halde kronik hastalıklar veya kalp krizi gibi komplikasyonlardan hayatını kaybedenlerin istatistiklere dahil edilmeyeceğini bildirilmişti.

Çin, daha önce Kovid-19'dan ölümleri daha geniş tanımlıyordu. Kronik rahatsızlığı bulunan yaşlı hastalar, kalp krizinden hayatını kaybedenler eğer test sonucu pozitifse Kovid-19'dan ölmüş sayılıyordu.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Kovid-19'dan kaynaklandığı "varsayılan" veya "olası görülen" ölümlerin de kayda geçirilmesini öneriyor. Çok sayıda ülke, kendi istatistiklerinde halen bu geniş tanımı benimsiyor.