Yaşam

Kerkük’te minyatür sanatının genç temsilcisi: Esra Soud

Tarihi ve kültürel zenginlikleriyle tanınan Kerkük’te minyatür sanatını az sayıda kişi temsil etmekte. Bu bağlamda, Türkmen genç Esra Soud, temsilcisi az bulunan bu sanata yönelerek dikkat çekici bir yolculuğa çıkan isimler arasında yer alıyor.

Geleneksel Türkmen motiflerini modern dokunuşlarla birleştiren Esra, hem Türkmen kültürünü yaşatıyor hem de sanatıyla dünyaya açılan bir pencere aralıyor.

Genç minyatür sanatçısı Esra, minyatür sanatına olan tutkusunu, bu alanda karşılaştığı zorlukları ve gelecekteki hedeflerini TEBA’ya anlattı.

Genç sanatçının eserleri, yalnızca göz alıcı güzellikleriyle değil, aynı zamanda derin anlamlarıyla da ilham veriyor. Esra’nın hikayesi, Türkmen kızlarının sanata bakış açılarının gelişebileceğine dair umut verici bir örnek sunuyor.

İşletme Bölümünden mezun olan 25 yaşındaki Esra Soud minyatür sanatına girişine ilişkin, “Mezun olduktan sonra bu sanatı icra etmeye başladım. Mezun olduğum dönem koronavirüs salgınının olduğu dönemdi ve evde can sıkıntısından ilk olarak resim çizmeye yöneldim. Ardından kendimi geliştirerek minyatür sanatına başladım.” ifadesinde bulundu.

Etrafını iyi gözlemlediğini ve yaygın olan resimleri takip ettiğini kaydeden Soud, mimari ve tasarım konulu programları da izlemeyi çok sevdiğini ve ilham aldığını belirtti.

Minyatür sanatına giriş için gerekli olan malzemelere değinen genç sanatçı, “Minyatür sanatında ana malzeme tahtadır. Bunun yanında tutkal, maket bıçağı ve en önemlisi de boya malzemeleri.” dedi.

Minyatür yapma sürecine ilişkin Esra Soud, şu sözleri kullandı:

“İlk olarak yapmak istediğim ürünü kafamda tasarlıyorum. Bu bir salon, kitaplık veya bir yapı olabilir. Daha sonra kafamda tasarladığımı kağıda dökerek resim çiziyorum. Ölçülerini aldıktan sonra bir salonun veya kitaplığın içerisinde neler olabileceğini düşünüyorum ve onları da tasarlıyorum. Yapım işlemi 20 gün veya bir ay sürebiliyor.”

En sevdiği minyatürünü anlatan Esra, “En sevdiğim minyatürlerden biri annemin çocuklukta yaşadığı evi tasarladığım minyatür oldu. Annem yaşadığı evi anlatınca aklıma yattı ve tasarladım. Yaparken en çok duygulandığım minyatür annemin eskiden yaşadığı ev oldu.” diye konuştu.

Genç minyatür sanatçısı, “Karşılaştığım zorluklar tabii ki malzemeleri bulmak. En basit ürünleri bile bulmada bazen zorlanıyorum. Bu sanat çok revaçta olmadığı için az destek görüyoruz. İnsanlar tam olarak anlam yüklemiyor, bu nedenle de bu konuda biraz zorlanıyorum.” diyerek sitemini dile getirdi.

Minyatürlerin sergilenmesi ya da paylaşılması konusundaki fikirlerine değinen Soud, “İnsanların beni tanıması hoşuma gidiyor. Sergilerde ürünlerimi tanıtmak için beni davet edenler oldu. Bazen de bu alanda para da kazanıyorum ve bu beni mutlu ediyor.” ifadesini kullandı.

Irak’ta minyatür sanatıyla ilgilinen kişileri çok göremediği için bölgeden örnek aldığı birinin olmadığını belirten Soud, “Irak’ta bu sanatı göremedim ancak Japonya’da bu alanla ilgilenen ve iyi yerlere gelen çok sayıda kişi var. Büyük sahneleri küçük bir minyatür haline getirerek sergiliyorlar, bu da beni çok etkiliyor.” diye konuştu.

Bu sanata başlamak isteyen kişilere tavsiyesinin çok gözlem yapması ve büyük sanatçıları takip etmesi olduğunu dile getiren Esra Soud, bir sonraki planının Kerkük’ün tarihi eserlerini minyatür halinde sergilemek olduğunu kaydetti.