Yapılan ortak açıklamada, “Yerel yönetimin Reşid Otel’de yasa dışı bir oturumla kurulmasının ardından ve Türkmen listesi başta olmak üzere yerel seçimleri kazanan diğer kesimlerin dışlanmasından bu yana, bölgenin ihtiyaç duyduğu uzlaşı ve toplumsal uyumu ciddi şekilde zedeleyen çalkantılı bir durum yaşanmaktadır.” denildi.
“Seçim Kanunu'nun 13. Maddesine göre , ildeki tüm bileşenlerin yerel yönetime dahil edilmesini zorunlu kılmış ve Başbakan Muhammed Şiya El-Sudani tarafından 2024 yılının şubat ayında başlatılan ve tüm kesimlerin yerel yönetime dahil edilmesi hususunu vurgulayan ‘Kerkük Yönetim Koalisyonu’ girişimini teyit etmiştir. Bu bağlamda girişimi destekleyen ilk bizler olduk. Ancak Reşid Otel hükümetinin temsilcileri, seçim yasasını ihlal etmekten ve başbakanın başlattığı girişimi reddetmekten kaçınmadı.” ifadesi kullanılan açıklamanın devamında şu sözlere yer verildi:
“2003 sonrası deneyimler, Kerkük'te mutabakat ve gerçek ortaklığa dayanmayan herhangi bir yerel yönetimin güvenlik, siyasi, hizmet ve idari istikrar sağlamayacağını tüm taraflara açıkça kanıtlamıştır.
Bugün bölgenin yaşadığı durum, kötü hizmetlerden yanı sıra meclis oturumlarının kesintiye uğraması ve Reşid Otel hükümetini kuranlar arasında fikir birliğinin olmaması gibi bileşenlerin temsilcileri yönetimde kendi temsilcilerini seçtiği gerçek bir ortak yönetimin mevcut olmadığını ortaya koymaktadır.
İdari Mahkemeden, anayasa ve kanuna uygun bir şekilde taraflara tanınan davayı sonuçlandırmasını, yok saymalara son vererek bileşenlere ve kazanan kesimlere karşı adil bir tutum sergilemesini temenni eder, ayrıca Irak'ın diğer şehirlerinde olduğu gibi yasa ihlal edildiğinde mahkemenin gerekli tedbirleri alması gibi benzer duruşu beklediğimizi belirtmek isteriz.
Ayrıca başbakanımızı ve tüm siyasi tarafları, Kerkük'ün durumunu gözden geçirmeye ve bölgeyi şüpheli gündemleri geçirmek amacıyla sorunlar yaratarak bölge halkına baskı uygulayan federal güvenliğin olmadığı eski dönemine geri döndürmemeye çağırıyoruz.”