Irak’ı nasıl bir gelecek bekliyor?

Tarih çoğu zaman tekerrürden ibarettir ve insan geçmişten ders çıkarmalıdır. Bu tarih sadece insanlar için değil ülkeler için de geçerlidir. Irak’a baktığımızda yakın tarihte birçok kez tekerrür yaşandığını görmekteyiz. Öyle ki askeri darbe, krallık rejiminin yıkılması, onaylanmış hükümetin lağvedilmesi gibi olaylar yaşanmıştır. 

Irak kurulduğu günden beri hiçbir zaman derin ve huzurlu bir nefes çekmemiştir. Savaş, art arda gelen rejimlerin yıkılması, dış müdahaleler ve iç ihanetler ülkede huzur bırakmamıştır. Öte yandan iktidarlar, yolsuzluğu doğal bir hak olarak görmüş ve halkını ezmeyi gelenek haline getirmiştir. 

Konu başlığına dönecek olursak, vatandaşların çoğu “Irak’ı nasıl bir gelecek bekliyor?” sorusunu sorabilir. Tarih yeniden vicdansız yüzünü tekrar gösterecek mi? Irak siyasi olmayan siyasilerin çekişme sahası haline mi gelecek? Irak savaş için açık bir coğrafya ve yasa dışı milislerin yeri mi olacak? DEAŞ ve El-Kaide terör örgütlerinden sonra yeni isim veya yüzlerle bölgede terör yeniden doğacak mı? Ya da başka ülkelerin boyunduruğu altına mı girecek? Bu konulara alışkın olduğumuz için tüm bu sorular ihtimaller arasında yer alıyor. Bunlar göz ardı edilemeyecek ihtimaller ve Irak halkının kalbinde yanan bir ateş. 

Konuya daha fazla açıklık getirmek adına 2021 yılının son, 2022 yılının ilk günlerini bir hatırlayalım. ABD öncülüğündeki DEAŞ Karşıtı Uluslararası Koalisyon güçleri Irak’tan çekiliyordu, özellikle de muharip güçler. Bu durum milislerin farklı bölgelerde istediği gibi at koşturmasına yol açtı. Öyle ki askeri üsleri ve mevzileri hedef aldılar. Öte yandan teröristler bu hassas dönemden faydalanarak bu halkın koruyucularını, evini yakıtlar, insanlarını kaçırdılar ve vatandaşların yüreğine korku ektiler. Resmi verilere göre, 2021 yılında suikast, intihar saldırısı, sahte kontrol noktaları, kaçırma ve roketli saldırılar dahil 257 terör eylemi gerçekleşti. Saldırılar sonucu 387 kişi şehit oldu, 518 kişi yaralandı ve 37 kişi kaçırıldı. 

Tüm bu olaylar 2003 sonrası yaşanan dönüm noktasını bize hatırlatır. Baas rejiminin yıkılmasının ardından milisler ve teröristler Irak’ı terörün kucağına attı ve kurunun yanında yaş da yandı. Şimdi ise aynı senaryonun 19 yıl sonra tekrardan yaşanması bekleniyor. Koalisyon güçlerinin çekilmesinin ardından Irak’ın yeniden karmaşaya sürüklenmesi bekleniyor. Şu anki duruma tekrar gelmek ise yine bir 19 yıl isteyecek gibi. Ya da şu an tehdit ve karşıtlıkla Irak’tan gönderilen ABD’nin demokrasi ve insan hakları çatısı altında eline, ülkenin altı ve üstünü açacak anahtar verilmeli. Böyle olunca da ABD’ye onlarca yıl sömüreceği doğal kaynakları sunmuş olursunuz. 


 

Burada şunu düşünebilir; Irak yakın gelecekte demokrasi ve federal hükümet adı altında Afganistan gibi milislerin eline mi düşecek? Ya da bu düşüncenin tam tersi; Irak halkını parlak bir gelecek ve yeni bir dönem mi bekliyor?

Koalisyon güçlerinin çekilmesinden sonra ortaya çıkacak ihtimalleri şöyle sıralayabiliriz:

Birincisi: ABD güçlerinin çekilmesinin ardından yeniden askeri operasyonlara ihtiyaç olur çünkü terör örgütü DEAŞ’ın saldırıları artabilir. Resmi güçler ve Irak ordusunun zayıflığı bu ihtimali güçlendiriyor. 

İkincisi: ABD güçlerinin Irak’tan çekilmesi Şii-Sünni çatışmasını tehlikeli bir boyuta taşıyabilir. Bu açık bir senaryo olabilir çünkü ABD’nin çekilmesiyle İran’a yakın Şiiler, Sünnileri zor duruma sokar. Hal böyle olunca da taife savaşı kaçınılmaz olur. 

Üçüncüsü: ABD güçlerinin çekilmesinin ardından yeni Irak hükümeti kurulacaktır. Ekim 2021 seçimlerinde İran’a bağlı güçler büyük hezimet yaşadı ve sandalye sayıları gözle görülür şekilde azaldı, seçime itiraz ettiler. Meclis Başkanlığını belirlerken aşırıcı Şii güçlere yakın bir kişinin orada olmaması bu ihtimali güçlendiriyor.