Meclisteki konuşmanın arka planı neydi? Azat Küreci TEBA’ya detayları anlattı

Millet Listesi Fraksiyonu Başkanı Azat Küreci, 22 Haziran tarihli meclis oturumunda söz alarak Türkmenlerin hükümet kurum ve kuruluşlarında Kürt olarak yazıldıklarını ifade ettikten sonra sosyal medya bu sözlerle çalkalandı. 

Yapılan konuşmada “Yeter artık, bu üsluptan bıktık” diyerek sitemde bulunan Azat Küreci’ye o gün neler yaşandığını öğrenmek için TEBA mikrofonunu uzattık. 

Yapmış olduğu sitemin sadece kendisine ait olmadığını, bütün Türkmenlerin sitemi olduğunu dile getiren Küreci, “Türkmenler resmi kurum veya kuruluşlara müracaat ettiklerinde mesela muhtara kimlik ile ilgili bir başvuru yaptıkları zaman veya Asayişe başvuru gibi durumlarda bunun gibi bir sıkıntı yaşanıyor. Türkmen olanları Türkmen yazmıyorlar, Türkmenlerin bazıları bunu biliyor, bazılarının dikkatinden kaçıyor.” şeklinde konuştu. 

 
“Bir hastanın hasta formunda milliyet seçeneğine ne gerek var?”

TEBA muhabirinin, “Olayın arka planı neydi? Daha doğrusu bardağı taşıran nokta neydi?” sorusunu yanıtlayan Azat Küreci, Erbil’in Acil Sağlık Birimi’nde başına gelen bir olayı anlatarak şöyle konuştu:

“Parlamento oturumundan önce kızım hastaydı. Hemen Erbil Acil servisine götürdüm. Kızıma hasta formu dolduruyorlardı, o sırada formu aldığım zaman Kürt yazıldığını gördüm. Görür görmez hemen “Neden milliyet seçeneğiniz var? Bir hastanın hasta formunda milliyet seçeneğine ne gerek var?” dedim. 

“Hadi diyelim ki milliyeti yazdınız, peki neden Kürt yazdınız? Hangi millete mensup olduğumu sordun mu?” şeklinde sorular sordum. Karşılık olarak, “Bu sadece hangi dili konuşmak amacıyla yazıldı.” diye bir cevap aldım. Ben de “Hayır, sil ve Türkmen yaz. Hastanın milliyet ile ne ilgisi var?” diye karşılık verdim. Daha sonra orada oturan bir kadın laf atarak, ‘Türkmen mi yazsın yoksa Hoşnav mı?’’ diye konuya dahil oldu, tabii ki bende çok kızdım ve orada konuşmaya başladım. 
Hemen orada sağlık bakanına sesli mesaj gönderdim, daha sonra da Erbil İl Meclisi’ne yazı ilettim. Daha sonra sayın bakandan cevap gelerek konu üzerine çalışacaklarını söyledi. Aynı zamanda da gittiğimiz sağlık kurumunun bazı eksiklikleri vardı, onları da ilettim. Bu meseleyi bakana da ilettim ve oranın elden geçirilmesini talep ettim.”

IKBY Parlamentosundaki fraksiyonların ve kamuoyunun tepkisine değinen Millet Fraksiyonu Başkanı Azat Küreci, “Yorumlar ve tepkilerde çok fazla küfür vardı. Bu meseleyi konuşmak istedim fakat son oturumumuzda gündem çok sıkıydı, yoğun trafik vardı. Bu küfür kültürü nedir? Çok çirkin bir durumdu. Teşekkür de etmek istedim, çünkü bütün fraksiyonlarda bazı parlamenterlerin alkışladığını duydum. Meclis oturumundan sonra yanıma gelenler oldu, desteklerini sundular. Kendi davanıza hizmet ettiğinizden dolayı sizi tebrik ediyoruz dediler.” dedi. 

“Bazı Türkmenler bu tepkime ‘Gerekli değildi’ dedi”

Türkmenlerin yüzde 99’unun hoşuna giden bir konuşma olduğunu söyleyen Küreci, “Tabii ki tek tük insanımız bu meseleye ‘gerekli değildi’ ve bu konulara neden giriyor diyorlar. Birisini savunduğun zaman o kişinin memnun olması ve güzel karşılaması lazım.” ifadelerini kullandı. 

Yapılan konuşmayı tenkit eden Türkmenlere yönelik bir anekdot anlatan Küreci, “Zamanında Che Guevara diktatörlüğe karşı yaptığı savaşta bir çoban tarafından ifşa edilir ve yakalanır. ‘Ben sizin için mücadele veriyorum neden beni yakalattın, ifşa ettin?’ diye sorar, karşılık olarak da ‘koyunlarımı korumak için’ diye yanıtlar. Bizim milletimizde de var bu tür insanlar, onun haklarını müdafaa ettiğin zaman kendi çıkarlarından dolayı tersler ve hoşuna gitmez.” dedi. 

“Türkmenlerin biraz ayılması lazım”

Son olarak Türkmenlerin varlık konusunu savunmaları gerektiğini dile getiren Millet Fraksiyonu Başkanı Azat Küreci, sözlerine şu şekilde noktayı koydu: 

“Hükümette ‘Türkmen diye bir millet yoktur’ denilmiyor elbette. Fakat sormadan bir Türkmen vatandaşını Kürt yazıyorlar, sorsan ‘ben bu amaçla yazmadım, Kürt zannettim’ diyor. Bizim milletimiz de formda yazıldığını biliyor, yapılan işlemlere dikkat etmesi lazım ve ona göre müdahale etmesi gerekiyor. 

Bana sorarsan hiçbir milliyet seçeneği olmasın, biz insanız. Bu hoş bir durum değil, muhtarda bir işim olduğu zaman neden benim milliyetim yazılsın? Millet yazma meselesi yanlış bir şey. 

Mecliste dile getirdiğim konuyu daha önce yazılı olarak da verdim zaten. Ama belli ki yazının etkisi olmuyor. Sonuç itibarıyla bu durumu halka bildirmek gerek, Türkmenlerin biraz ayılması lazım. Kendinizi ve mevcudiyetinizi savunun, aksi durumda silinip gideriz. Kendi varlığına sahip çıkmazsan kimse de itibarın olmaz. Neden kendini savunamıyorsun? Birisi de savunduğu zaman bazılarının hoşuna gitmiyor.  Bu dediklerim genelleme değil, fakat bundan hoşlanmayan o az yüzde bile benim için bir sayıdır. Çünkü ben kötü bir şey yapmıyorum, varlığını savunuyorum. 
Matematikte tanınmaz diye bir durum vardır. Mesela 1/0 olduğu zaman tanınmaz durumuna gelir, sen de varlığını savunamazsan tanınmaz olursun.”