AB Savunma Bakanları, Ukrayna ve Afrika gündemiyle toplandı

AB dönem başkanlığını yürüten İspanya'nın ev sahipliğinde, Toledo kentinde 29-30 Ağustos'ta düzenlenen AB Savunma Bakanları Gayriresmi Toplantısı'nın ardından İspanya Savunma Bakanı Margarita Robles ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ortak basın toplantısı düzenledi.

AB'nin Ukrayna için yıllık 5 milyar avroluk yardım vaadinin "bir hedef değil tavan" olduğunu kaydeden Borrell, bu yardımı 2027'ye kadar uzatmayı amaçladıklarını ifade etti.

Borrell, AB'nin bu zamana kadar Ukrayna'ya silah sevkiyatının ortak finansmanı için 3,6 milyar eurodan fazla aktardığını vurguladı.

Ukrayna'ya gönderilen askeri yardımların "daha fazla ve daha hızlı olması" çağrısını yapan Borrell, ayrıca bu savaşta NATO ile koordinasyonun önemli olduğunu ve Ukraynalı askerlerin F-16 pilot eğitimi alabilmeleri olasılığını analiz ettiklerini kaydetti.

Borrell, Tahıl Koridoru anlaşmasının Rusya tarafından sonlandırılmasının tüm dünyayı olduğu gibi Avrupa'yı da etkileyeceğini, mevcut durumun enerji fiyatlarına da olumsuz etki yapacağını söyledi.

Uçak kazasında ölen Wagner'in kurucusu ve lideri Yevgeniy Prigojin'in ardından Rusya'nın Wagner'e "hızlı bir şekilde yeni bir lider bulacağını" savunan Borrell, sözlerine şöyle devam etti:

"Wagner'ın paralı askerleri Afrika'daki çalışmalarına devam edecekler. Rusya'dan düzenli ordular gönderemezler çünkü, bu çok aşırı olur. Bu nedenle paralı askerler gönderirler ve bunlar da kesinlikle Rus siyasi iktidarıyla aynı çizgidedir."

Diğer yandan Afrika'nın Sahel bölgesindeki durumun da Toledo'daki toplantıda öncelikli olarak ele alındığı bildirildi.

Borrell, Gabon'daki darbenin "herkes için sürpriz" olduğunu dile getirerek, "Nijer'den sonra Gabon'daki askeri darbe zaten kırılgan olan bölgede yeni bir istikrarsızlık dönemi açtı. Nijer'de ve vatandaşlarımızın yardıma ihtiyaç duyduğu diğer ülkelerde yaptığımızın aynısını doğal olarak Gabon'da da yapacağız" dedi.

Josep Borrell, Afrika'nın çözümünü Afrika'nın kendisinin bulması gerektiğini, AB'nin sadece gelen taleplere göre yardım yapabileceğini ancak, şu ana kadar gelen somut bir talep olmadığını sözlerine ekledi.