ABD’nin Teksas eyaletinde yapılan bir yapay zekâ araştırması, Mel Gibson’ın 2000 yapımı ‘Kadınlar Ne İster’ filmi gerçek mi oluyor, dedirtti. Teksas Üniversitesi’nden araştırmacıların Nature Neuroscience isimli bilimsel dergide yayınlanan çalışmasına göre, insan düşüncelerini okuyabilen bir yapay zekâ sistemi geliştirildi.
ChatGPT ve Bard gibi sohbet botlarının insan dilini taklit etmek üzere kullandıkları dil haritalarını baz alan araştırmacılar, Fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntüleme (fMRI) cihazı kullanarak deneklerin duyduğu kelimelerle beynin belirli bölgelerine olan kan akışlarını analiz edip bir bağlantı kurmaya çalıştı. Bu doğrultuda deneklere 16 saat boyunca hikâyeler dinletildi ve sessiz Filmler gösterildi. Çalışmanın neticesinde deneklerin zihinlerinden geçirdiği düşünceleri okumaya çalışan sistem, aynı bağlamda ifadeler üretmeyi başardı. Dr Alexander Huth ve meslektaşları, yapay zekâ aracılığıyla katılımcıların fMRI görüntülerini kelimelere ve cümlelere çevirmeyi başardı.
Sistem, çeşitli sebeplerle konuşma yetisini yitirmiş insanların sağlıklı iletişim kurabilmesi hedefiyle geliştirililiyor. Yeni araştırmanın benzerlerinden önemli bir farkı ise fMRI cihazı kullanıldığı için beyin implantına gerek duyulmaması. Araştırmanın başyazarlarından Doktor Alexander Huth, henüz yolun çok başında olmalarına rağmen böyle bir adımın atılabilmiş olmasının heyecan verici olduğunu söylüyor.
YAPAY zekânın (AI) vaftiz babası olarak bilinen ve Google Brain araştırma biriminin başkanı İngiliz bilgisayar bilimcisi Geoffrey Hinton işinden ayrıldı.
75 yaşındaki Hinton, yapay zekâ teknolojilerinin olası tehlikeleri hakkında özgürce konuşabilmek için istifa ettiğini söylerken, bu alana olan katkılarından da kısmen pişman olduğunu belirtti. AI teknolojisi kullanılarak üretilebilecek sahte görüntü ve metinlerin çoğalmasının büyük bir dezenformasyon yığını oluşturacağını ve neyin doğru neyin yanlış olduğunun ayırt edilemeyeceği bir noktaya geleceğinden korktuğunu belirten Hinton, bunun kötü aktörler tarafından kullanılabileceğini söyledi.
AI teknolojilerinin insan zekâsından daha gelişkin bir hale gelmesinin ‘varoluşsal bir sorun’ yaratabileceğinden endişelendiğini söyleyen Hinton, “Ben de birçok insan gibi buna uzun bir süre olduğunu düşünüyordum. 30 ila 50 yıl ya da daha uzun bir süre uzakta olduğunu düşünüyordum. Açıkçası artık böyle düşünmüyorum” dedi.