İsrail-Filistin savaşı başladığından beri sosyal medyanın çok önemli bir yeri olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Paylaşılan videolar dehşet görüntülerini açığa çıkarırken dünya, sosyal medya sayesinde geleneksel medyadan öte sosyal medya yoluyla olayları sürekli takip edebildi.
Facebook, Instagram ve Whatsapp gibi uygulamaları bünyesinde bulunduran Meta, bu savaşta adeta tarafını belli ederek kısıtlamalar yapmaya başladı. Meta'nın internet sitesinde yer alan açıklamada, bölgedeki insanları "olası istenmeyen yorumlardan korumak" amacıyla sosyal medya platformu Facebook'ta "zararlı ve zararlı olabilecek içeriklere ilişkin geçici kısıtlamalar" içeren bir güncelleme yapıldığı duyuruldu.
Duyuruda, Meta'nın kişileri korumaya yönelik politikalarına ilişkin, "Bu politikaları dünyada eşit bir şekilde uyguluyoruz ve kasten ses bastırdığımız düşüncesinin gerçeklik payı yok." ifadesi yer alsa da Meta, "tehlikeli organizasyon" olarak belirledikleri Hamas'ı "öven içeriklerin" platformlarında yer almasına izin verilmediğini duyurdu.
Konuyla ilgili İstanbul Aydın Üniversitesi Kurumsal İletişim Direktörü ve Sosyal Medya Araştırmacısı Ümit Sanlav, TEBA’nın sorularına yanıt verdi.
Sosyal medya kullanımının son savaşlarda nasıl bir etkisi oldu?
Pek çok toplumsal olayda kullanılan ve bazı olayların organize edilmesinde, bazı olaylardaysa haberi yaymak için kullanılan sosyal medya mecraları bugünlerde önce Ukrayna-Rusya savaşı ardından da İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırımla gündemde, ne var ki Ukrayna’daki savaşın faturasını en ağır şekilde yaşayan sarışın yeşil gözlü çocuklar tüm dünyayı savaşın ne kadar berbat bir şey olduğu konusunda ayağa kaldırırken, -istisnaları olsa da- tenleri esmer, saçları siyah olan çocukların tarihte eşi nadir görülebilecek bir vahşetle soykırıma maruz kalmasına sessiz kalınabiliyor.
Sosyal medya gerçekten de herkese eşit mi davranıyor acaba?
Önce anlaşmalı medyadan başlayalım: Gazze’de öldürülen 40’ı aşkın gazetecinin haberlerini neden Batı Medyasında okumuyoruz, görmüyoruz? Gazze’de bombalanan binalarda, hastanelerde, sokak aralarında katledilen o güzel bebeleri, çocukları insanları neden görmüyoruz? Çünkü İsrail Filistinlilerin yaşadığı soykırımı sosyal medya platformlarından kaldırmaya yönelik çalışmalar yürütüyor. ABD ve AB Komisyonu ilgili sosyal medya platformlarına sürekli tehdit ve ültimatom veriyor.
Bariz şekilde burada kullanılan gölge yasaklama nedir?
Gizli yasaklama, hayalet yasaklama, yorum gölgeleme veya menzil daraltma şeklinde kullanılan Gölge Yasaklama, bir kullanıcının veya içeriğinin çevrimiçi bir topluluktan tamamen veya kısmen engellenmesi ve böylece kullanıcının yasaklandığını hemen fark etmemesi anlamına geliyor. İşte gerçeklerin dünyaya duyurulması noktasındaki en büyük engelimiz bu. Görseller analiz edilerek filtreleniyor, kelimeler ve hashtagler seçilerek gölgeleniyor, hesaplar kilitleniyor, gönderiler siliniyor.
Buraya kadar söylediklerimiz farkında olmadan maruz kaldığımız kısıtlamalardı, bir de aşikâr olanlar var: Bot Hesaplar dediğimiz tek kullanıcı tarafından yönetilen binlerce hesapla Hamas ve Filistin aleyhine olan paylaşımlar ön plana çıkartılırken, İsrail Dışişleri Bakanlığı Google tarafında da hem doğal CEO hem de Adwords temelli çalışıyor. Avrupa Birliği sosyal medya platformlarını uyardı, ayın 25’ine kadar süre tanıdı, bu görüntüler yayılmaya devam ederse para cezası uygulanacağını açıkladı.
Sonuç olarak içerikler kaldırılıyor diyen Sanlav, “İsrail Filistinlilerin yaşadığı insan hakları ihlallerini sosyal medya platformlarından askıya aldırıyor. Konuya dair çarpıcı yayınlar yapan gazetecilerin, sosyal medya fenomenlerinin ve sıradan vatandaşların bile içerikleri kaldırılıp hesapları askıya alınıyor.” ifadesine yer verdi.