Yüzyıllardır Türkmenlerin yoğunlukta bulunduğu Kerkük'ün tarihi kalesinin yer aldığı bölgede yaşayan Süryani kökenli Kale Hristiyanları, Türkçeyi de özellikle Osmanlı döneminde birlikte yaşadıkları Türkmenlerden öğrenmiş.
Kale Hristiyanları, Osmanlı döneminden bu yana Türkçeyi sadece konuşmakla kalmıyor ilahi, methiye ve dualarını da Türkçe yapıyor.
Kale Hristiyanlarından 76 yaşındaki Luvis Behcet, Hristiyanların özellikle Osmanlı döneminde Türkçeye önem verdiklerini, eğitim ve ibadetlerini Osmanlı Türkçesiyle yaptıklarını ifade etti.
Günümüze kadar da kendi aralarında ve evlerinde Türkçe konuştuklarını anlatan Behcet, Kerkük'te halihazırda onlarca Hristiyan ailenin Türkçeyi korumaya ve konuşmaya devam ettiğini dile getirdi.
Türkçe soyadları taşıyorlar
Gelenek ve göreneklerinden kopmadıklarını vurgulayan Behcet, hala Türkçe soyadları taşıdıklarını belirtti.
Behcet, burada "Deveci", "Demirci", "Değirmenci" ve "Hürmüzlü" gibi soyadlarını taşıyan aileler bulunduğunu aktardı.
Osmanlı döneminde kentin ticaretinin büyük bir kısmının Hristiyanların elinde olduğunu kaydeden Behcet, Osmanlının bu topraklarda adaleti yaydığını söyledi.
"Yüzyıllarca bu topraklarda barış içinde yaşadık"
Özellikle Osmanlı döneminde bu topraklarda istikrar ve huzurun hakim olduğunu söyleyen Behcet, "Yüzyıllarca bu topraklarda barış içinde yaşadık. Tarihi Kerkük Kalesi de tüm Kerküklülerin büyük evi konumundaydı." dedi.
Behcet, Müslümanlarla hemen hemen aynı adet, gelenek ve göreneklere sahip olduklarını ifade etti.
Osmanlıca İncil'i 140 yıldır muhafaza ediyorlar
Ellerinde 1882 yılında İstanbul'da basılan Osmanlıca bir İncil bulunduğunu aktaran Behcet, şunları söyledi:
"Tam 140 yıldır dededen oğula ve oğuldan toruna kalan bu kutsal kitabı koruyoruz. Göz bebeğimiz gibi baktığımız bu İncil'i hala okuyoruz."
Mevlit, ilahi ve methiyelerini Türkçe okuyorlar
Kiliselerde gönüllü olarak ilahi okuyan Kale Hristiyanlarından Şad Neum da kiliselerde hala mevlit, dua ve methiyeleri Türkçe okuduklarını, evlerde de bazı özel günlerde zaman zaman Türkçe mevlitler okuttuklarını aktardı.
Neum, Türkçe ilahi ve mevlitlerin yok olmaması için kitaplarını muhafaza ettiklerini ve yeni nesle de bunları öğrettiklerini söyledi.
AA