Mezarlıkta bulunan kolyeye dair detaylar açıklandıkça uzmanlar daha da heyecanlandı ve arkeolojik kazının yöneticisi, büyük keşfe dair son noktayı koydu: "Daha önce böylesini görmedik!"
Arkeolog Simon Mortimer, "Bu bulgu, gerçekten hayatta bir kez karşılaşılabilecek bir keşif. Ders kitaplarında okuduğunuz türden bir şey ve kesinlikle topraktan çıkmasını beklediğiniz bir şey değil." diyerek buluntuların önemini açıklayan bir açıklamaya imza attı.
Uzmanlar, kolyenin Ortaçağ'da yaşamış dindar ve aristokrat bir kadına ait olduğuna neredeyse tamamen emin. Yetkililer kolyenin, Hıristiyanlığın Orta Çağ Avrupası'na yayılmasına yeni bir ışık tuttuğunu ve seçkin kadınların İngiltere'nin Hıristiyan kimliğini oluşturmada oynadığı role bir bakış sunduğunu söylüyor.
Kolyenin bulunduğu konum, Birleşik Krallık’ta keşfedilen, dönemin en önemli kadın mezar alanı olarak nitelendiriliyor.
MS 630 ile 670 arasından kalma olduğuna inanılan mücevher, bu yıl Northampton yakınlarındaki bir mezarlıkta bulundu ve arkeologlar buluntunun ayrıntılarını hafta başında açıkladı. Kolye, tümü çapraz motifle süslenmiş karmaşık bir dikdörtgen pandantifin etrafına yerleştirilmiş dört altın lal taşı, beş cam pandantif, sekiz Roma altın sikkesi ve 12 boncuk dahil olmak üzere 30 taş ve boncuk içeriyor.
Modern arkeolojik standartlarda kazılan bu tür kolyelerin tek eksiksiz örneğine burada sahibiz. Daha önce görmediğimiz, altın sikkelerin ve altına monte edilmiş değerli taşların asimetrik bir düzeni.
Kolyenin merkezindeki parça, kırmızı lal taşlarından oluşan, haç şeklindeki bir kolye ucu. Arkeologlar, bunun, giyilebilir mücevherlere dönüştürülmeden önce, menteşeli bir tokanın yarısını oluşturduğuna inanıyor.
İki süslü çömlek ve sığ bir bakır tabak da içeren keşif, yakındaki bir köyün adından dolayı Harpole Hazinesi olarak adlandırıldı.