The Guardian'ın haberine göre, Exeter Üniversitesi ile Greenpeace Araştırma Laboratuvarları'nın ortak çalıştığı araştırmada, derin deniz madenciliğinden kaynaklanan kesintisiz gürültünün balina ve yunus gibi deniz memelilerinin sağlığına zarar verebileceği belirtildi.
"Frontiers in Marine Science" dergisinde yayımlanan ve özellikle Pasifik Okyanusu'ndaki balina ve yunus gibi deniz memelileri ile derin deniz madenciliği arasındaki ilişkiye odaklanan araştırma, gürültü kirliliğinin denizde yaşayan zeki ve hassas hayvanlara telafisi imkansız zararlar verebileceğini ortaya koydu.
Deniz memelilerinin derin deniz madenciliğiyle ilişkisini, oturulan muhitte kesintisiz süren bir inşaat çalışmasına benzeten Exeter Üniversitesinden Dr. Kirsten Thompson, bu durumun insanların akıl sağlığını bozabileceğini ve insanların gürültüden kaçmak için elinden geleni yapacağını belirterek deniz madenciliği sebebiyle aynı durumun balina ve yunuslar için de geçerli olduğuna dikkati çekti.
Araştırma, ticari madenciliğe izin verilmeden önce ses kirliliğinden zarar görebilecek deniz memelileri ve diğer büyük hayvanlar üzerindeki etkinin derhal değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Greenpeace aktivisti Loisa Casson, Asya Pasifik'te kıyısı bulunan hükümetlere temmuz ayında ticari olarak derin deniz madenciliğine başlamak için başvuru yapan şirketleri hedef göstererek "Derin deniz madenciliği şirketleri, bu endüstrinin balinalar, yunuslar ve diğer türler üzerindeki etkilerine dair araştırmaların yetersizliğine rağmen okyanusları yağmalamaya kararlı." ifadesini kullandı.
Yıllar boyunca mavi balina gibi türlerin korunması için sarf edilen emekler hesaba katıldığında derin deniz madenciliğinin okyanuslara vereceği zararın tam olarak anlaşılmadığını söyleyen Casson, "Hükümetler, derin deniz madenciliğinin başlamasına izin verirse okyanusları koruma sözlerini yerine getiremezler." dedi.