Pakistan Başbakanı İmran Han, ülkesinin İsrail'i tanıması için baskı altında olduğunu, İslamabad yönetiminin ise Filistin meselesi çözülene kadar "siyonist" devleti tanımayacağını söyledi.
Han, yerel bir televizyona yaptığı açıklamada, ülkesinin İsrail’i tanıması için bazı ülkelerin baskısı altında olduğunu ifade etti.
Sunucunun "Size baskı uygulayanlar Müslüman veya Müslüman olmayan ülkeler mi?" sorusuna Han, "Bu soruyu bir kenara bırakalım. Söyleyemeyeceğimiz şeyler var. (İsrail’i tanıma konusunda baskı uygulayan) Bu ülkelerle iyi ilişkilerimiz var. Ekonomi konusunda kendi ayaklarımızın üzerinde duralım sonra bu soruları tekrar sorabilirsiniz." dedi.
Bununla birlikte Han, İslamabad’ın ekonomik olarak uzun süredir petrol zengini Körfez ülkelerine ve büyük oranda Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan’a olan bağımlılığına da atıfta bulundu.
Han, Filistin halkının memnun olacağı şekilde bir uzlaşı olmadığı sürece İsrail’i tanımak gibi bir düşüncesinin olmadığının altını çizerek, İslamabad yönetiminin ülkenin kurucu lideri Muhammed Ali Cinnah’ın İsrail’i tanımayı reddettiği gibi kendilerinin de onun ayak izlerini takip etmeyi sürdüreceğini söyledi.
Söz konusu baskının İsrail’in ABD üzerindeki derin nüfuzu dolayısıyla yaşandığını belirten Han, bu baskının ABD Başkanı Donald Trump döneminde "olağanüstü" olduğunu dile getirdi.
Joe Biden’ın başkan seçilmesinin ardından Pakistan ile ABD ilişkilerinin geleceğine dair sorulara cevap veren Han, Washington yönetiminin Afganistan’da 19 yıllık çatışmayı siyasi bir uzlaşı ile sona erdirmeyi amaçlayan Afganistan politikasında bir değişiklik olmayacağını ifade etti.
Han, Afganistan'ın gerçek bir problem olmadığını, asıl sorunun ise İsrail olduğunu vurguladı.
Biden’ın İsrail ile ilişkisinin nasıl olacağının görüleceğini belirten Han, "Biden’ın İsrail, İran ve Keşmir politikasından emin değilim. Fakat Washington’un Afgan politikasının değişmeyeceğinden eminim. Demokratlar da Afganistan’dan çıkmak istiyorlar.” dedi.
Han, Cammu Keşmir’in Yeni Delhi yönetimince geçen sene 5 Ağustos’ta özel statüsünün kaldırılmasına atıfta bulunarak, bu tarihin ardından Hindistan'ın seçeneklerinin tükenmekte olduğuna işaret etti.
Yeni Delhi yönetiminin bölgedeki pozisyonunun kimsenin Hindistan yanlısı bir politikaya katılamaması sonucunu getirdiğini kaydeden Han, "Geleneksel müttefikleri bile Hindistan’ı terk etti." ifadelerini kullandı.
Han, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’da kilit önemdeki bölgeleri kurtarmasına değinerek, "(Azerbaycan) Onlar örnek niteliğinde bir cesaret gösterdi. Dağlık Karabağ ile ilgili bir tartışma yok. Tüm dünya Dağlık Karabağ'ın Azerbaycana ait olduğunu tanıyor. (Azerbaycanlılar) Onlar sadece kendi bölgelerini geri aldı." dedi.