Gerek sesiyle gerek klarnetiyle sayısız sevilen çalışmada imzası bulunan genç ses sanatçısı ve klarnetçi Mustafa Can, TEBA Magazin’e açıklamalarda bulundu.
Birçok şarkı, türkü ve ilahi çalışmalarında gerek ses sanatçısı gerekse klarnet sanatçısı olarak karşımıza çıkan Can, sanat yolculuğunu şöyle anlattı:
“Müziğe ilgili olduğum dönemlerde Mustafa Öztürk ile tanıştım ve stüdyosunda yaptığımız birkaç denemenin ardından bu işte başarılı olabileceğimi söylemişti. O zamanlar sadece ses sanatçısı olarak öne çıkıyordum. Birkaç çalışmada bu şekilde yer aldım.”
Klarnetin yanı sıra saksafon da çalan sanatçı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir gün Ali Öztürk ile yolculuk yaparken arabada bana dinlettiği bir müzikte klarnet ilgimi çekmişti. O dönemler Kerkük’te klarnet çalan pek kimse yoktu ve Hasan Süleyman adında bir müzisyenle tanıştım, o da bana bu işin inceliklerini öğretti. Sonrasında ben bireysel olarak kendimi bu alanda daha çok geliştirdim ve artık hem ses sanatçısı hem de klarnet sanatçısıyım.”
Klarneti benimsemesindeki en büyük etkenin sesiyle olan uyumu olduğuna dikkat çeken sanatçı, “Benim ses tonum tiz olduğu için klarneti seçtim. Adeta birbirimizi tamamlıyoruz. İkimiz birbirimizi seçtik.” dedi.
Her müzik tarzını dinlediği için birçok tarzda müziği icra ettiğine dikkat çeken Mustafa Can, Türkmeneli Türküleri başta olmak üzere caz, arabesk ve sanat müziği tarzında çalışmalar yaptığını söyledi.
Tüm çalışmalar Sanat Stüdyo imzası taşıyor
Mustafa Can, yeni çıkacak albümünün yanı sıra tekli çalışmalarının tamamını Ali ve Mustafa Öztürk kardeşlerin yönettiği Sanat Stüdyo’sunda kaydettiğini ifade etti.
Hilal İlahi Grubu olarak ikinci albümlerinin üzerinde çalıştıklarını ifade eden 29 yaşındaki sanatçı, albümü yakında piyasaya süreceklerini dile getirdi.
Öte yandan kendisine ait klarnet çalarak hazırladığı enstrümantal bir çalışması olduğunu söyleyen Mustafa Can, çalışmasını klibiyle birlikte paylaşacağını söyledi.
Haber: Aslı Küzecioğlu