TEBA

Kuraklık kapıda…

Irak

Terör örgütü DEAŞ’a karşı savaş da dahil olmak üzere onlarca yıllık savaşın ardından Irak, şimdi kuraklık, Dicle ve Fırat nehirlerinin azalması ve su kaynaklarının kaybı tehlikesiyle karşı karşıya. Independent’ın raporuna göre, Irak, savaş ve istikrarsızlıktan başka bir insani tehdit olan kuraklık ve su kıtlığının etkilerine doğru ilerliyor.

Terör örgütü DEAŞ’a karşı savaş da dahil olmak üzere onlarca yıllık savaşın ardından Irak, şimdi kuraklık, Dicle ve Fırat nehirlerinin azalması ve su kaynaklarının kaybı tehlikesiyle karşı karşıya. Independent’ın raporuna göre, Irak, savaş ve istikrarsızlıktan başka bir insani tehdit olan kuraklık ve su kıtlığının etkilerine doğru ilerliyor.

Irak Tarım Bakanlığı, Irak topraklarının yüzde 55'inin kuraklık ve nehir suyu kıtlığı nedeniyle çölleşme tehdidi altında olduğunu açıkladı.

Bölgede kuraklık çanı ilk olarak Germiyan’da çaldı, daha sonra resmen kuraklık ilan edildi. Erbil Valisi Umed Hoşnav, kuraklık ve içme suyu sorunları konusunda acil bir basın toplantısı düzenleyerek, "Kuraklık ve sonuçlarıyla baş edebilmek için içme suyu kuyusu açma süreci başladı. Süreç çok iyi gidiyor ve çok sayıda kuyuyu tamamladık. Şu anda başka kuyular üzerinde çalışılıyor.” dedi.

Vali Hoşnav, bu yıl Bakanlar Kurulu'nun Erbil ilindeki kuraklık için biri yedi milyar dinar, diğeri dört milyar dinar olmak üzere iki bütçe ayırdığını belirtti.

Vatandaşları bu konuda bilgilendirmek adına TEBA Gazetesi olarak Irak Kürdistan Bölgesi Yönetimi (IKBY) Tarım ve Su Kaynakları Bakanlığı Sözcüsü Hüseyin Hama Kerim ile görüştük. O da kuraklığa özel birkaç soruyu yanıtladı.

"Tüm bölgelerde su seviyesi düştü"

Yer üstü ve yer altı suyu ne ölçüde azaldı?

Evet şüphesiz yer altı ve yer üstü suları azaldı ama, bu şimdi gelişen bir şey değil, geçtiğimiz yıllarda yer altı suları azalmaya başladı, Kürdistan Bölgesi bazı havuzlara bölünürken su seviyeleri neredeyse tüm alanlarda düştü. Örnek olarak Dukan ve Derbendihan barajlarından söz edersem, Dukan Barajı 6,8 milyar metre kare su depolarken şu anda 2,8 milyar metre kare su barındırıyor, bu kendi kapasitesinden %45 daha az ve yaklaşık %55’i boş. Derbendihan Barajı da 3 milyar metre kare su depolama kapasitesine sahipken 1-2 milyar metre kare su barındırıyor. Bu kurak olan geçen yılın seviyesine daha ulaşmadı, ancak kuraklığın ilk yılı olduğu için geçen yıllardan depolanan su bulunuyordu, bu sayede artık etkilerinin daha fazla ortaya çıkacağını söyleyebiliriz. Aslında birkaç yıl üst üste kuraklık yaşanırsa etkileri daha çok görülür. Bizim su kaynaklarımız yağmur suyu, dağlardaki karın erimesi ve yer altı sularından oluşuyor. Yer altı suyunun artmasına yardım eden ve ana kaynak olan yağmur az yağdığı zaman, büyük kısmı komşu ülkelerden gelen yer yüzü sularına ilişkin de tüm tarafların bildiği gibi komşu ülkelerin yönleri Kürdistan Bölgesi’ne olan su yolunda inşa ettiği barajlar kötü etki bırakıyor.

"Kuraklığın bıraktığı en büyük olumsuz etki buğday ve arpa üretiminde"

Kuraklığın tarım ürünleri üzerindeki etkileri neler olacak?

Şüphesiz kuraklık en çok buğday ve arpayı etkileyecek, özellikle de buğday. Altı milyon dönümden fazla tarım arazisine sahip olmamıza rağmen, bu arazi alanının yaklaşık dörtte üçü kıraç alan, yani yağmur suyuna itimat ediyorlar, bu nedenle yağmurun az yağması direkt olarak Kürdistan Bölgesi’ndeki buğdayı etkiler. Geçen yıl gördüğümüz gibi, 390 bin ton buğday teslim etmemiz gerekirken, Kürdistan Bölgesi hükümeti silolarına sadece 125 bin ton buğday teslim edildi. Bu yıl da 300 bin ile 400 bin ton buğday olacağını tahmin ediyoruz ve bu oranın artmasını umuyoruz. Germiyan bölgesinde tamamen kuraklık yaşandığı için sadece Germiyan ve Erbil ovasının güneyinde su sistemine dayanan bölgeler hariç buğday üretimi sıfıra yakın, bundan sonra da yağmur yağarsa, bu alanlarda buğdayın olgunlaşma aşaması sona erdiği için olumlu bir etkisi olmayacaktır. Süleymaniye ve Duhok’ta yağmur yağarsa buğdayların olgunlaşma ihtimali var, çünkü bölgeleri biraz daha serin. Kürdistan Bölgesi’nde 2015 ve 2016 yıllarında bir milyon tondan fazla buğday üretimimiz oldu. Uluslararası istatistiklere göre, her ton buğdayın maliyeti yaklaşık 200 dolar yükseldi.

"Hayvancılık da kuraklıktan ciddi şekilde zarar gördü"

Kuraklığın hayvancılık ve yem üzerindeki etkisi nedir?

Hayvancılık mesleğinin bizim için çok önemli olduğu açık, özellikle Kürdistan Bölgesi’nde hayvancılıkla uğraşan köylüler için. Ne yazık ki yemlerin yeterli olmadığı bu dönemde, hayvan yemleri de bu uluslararası sorun nedeniyle pahalılaştı ve hayvancılık mesleğinin zorlaşması için büyük etki oluşturdu. Bu da sektörü fazlasıyla etkileyecek. Tarım ve Su Kaynakları Bakanlığı olarak hayvan yemi, mısır ve hayvan yemi için gerekli katkı maddelerini ithal edenleri gümrük vergisinden muaf tutmaya çalıştık, ya da çiftçileri ve hayvan sahiplerini bu konuda desteklemek adına kamu maliyetinin bir kısmının azaltılması kararlaştırıldı, hayvan yeminin fiyatının yüksek olması sebebiyle önemli ölçüde etkisi olacak. 

“Tarım ve Su Kaynakları Bakanlığı kuraklıkla mücadele için uzun vadeli ve kısa vadeli planlar sundu”

Beklenmeyen durumlar için hükümetin planı ne olacak?

Biz Tarım ve Su Kaynakları Bakanlığı olarak geçen yıl kuraklık yaşanma ihtimalinin artmasıyla, uzun ve kısa vadeli planlarımızı sunduk. Kısa vadeli planımız, bakanlık ofisinden bir heyet oluşturup bu konuyu nasıl tartışacağımız ve tarımsal projeleri kolaylaştırmak için geçici kuyu kazmak isteyenlerin işlerini kolaylaştırmamızdan ibaret. Uzun vadeli planımız da barajlar aracılığıyla suyu toplamak, bu temel çözümlerden biridir. Yağan yağmur suyunun boşa gitmemesi için şüphesiz her bölgede baraj inşa etmenin bölgedeki yer altı sularına olumlu etkisi büyük olur. Bu barajlardan bazıları büyük ise arazilerin sulanmasına yardımcı olabilir ve kıraç arazilerin sulanmasına ayrılabilir. Nehirlerden yararlanabilmemiz için farklı bölgelerde birkaç gölet inşa etme projesi gündeme getirildi. Biz Kürdistan Bölgesi’nde Küçük Zap, Büyük Zap, Sirvan Nehri, Hazır Nehri ve Beyaz Su olmak üzere 5 nehir bulunduğunu biliyoruz. Bu nehirler üzerindeki sulama projelerini tarım arazilerinin önüne koymak için nasıl alabiliriz, tabii ki bunların tamamı planlarda belirtildi, projelerin uygulanması Bakanlar Kurulu Başkanlığına kalmış. Neyse ki bu projelerin sunulmasının ardından DEAŞ savaşı ve mali kriz nedeniyle 2014 yılından sonra durdurulan bazı barajlarda şu anda çalışmalar yapılıyor. Barajların etrafındaki alanları ve yeraltı sularını etkileyecek bu barajların tamamlanmasını umuyoruz, bu barajlardan biri Dewana Barajı’dır neyse ki bitti ve şimdi su depoluyor. Erbil’de Gomaspan ve Çemege barajları Duhok’ta Hanas Barajı gibi birkaç barajda şu anda çalışmalar yapılıyor, bu kuraklığın temel çözümlerinden biridir, bu suları toplayarak kıraç alanları yer altı sularına en az bağımlı olacak şekilde sulayabiliriz.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.