Yezidilerin Miri Hazım Tahsin Beg:
“Sincar'da siyasi ve güvenlik durumu iyi değil”
“Sincar için hükümet tarafından hiçbir şey yapılmıyor”
“Her kadın için yaklaşık 20 bin dolar ödenerek 3 bin 500 kişi kurtarıldı”
Musul kentine bağlı Sincar ilçesinde, terör örgütü DEAŞ'ın 3 Ağustos 2014'teki saldırısından kaçan ve aradan geçen 8 yıla rağmen güvenlik sıkıntısı nedeniyle yurtlarına dönemeyen binlerce Yezidi, zorlu kamp yaşamlarına devam ediyor.
Haziran 2014'te DEAŞ, Sincar'a saldırarak aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu binlerce kişiyi kaçırıp öldürdü veya elinde tuttuğu bölgelerde alıkoydu.
DEAŞ'ın Sincar'a saldırısı nedeniyle binlerce Yezidi, yurtlarını terk ederek iç göçmen durumuna düştü ve çeşitli bölgelere kaçmak zorunda kaldı.
Terör örgütü PKK’nın ise Sincar’da varlık göstermeye başladığı belirtildi. Bağdat ve Erbil arasında, 9 Ekim 2020'de terör örgütü PKK'nın Sincar'dan çıkarılmasını da kapsayan bir anlaşma imzalandı. Federal hükümet anlaşma kapsamında Kasım 2020'de Sincar'a federal polise bağlı iki tugay göndermesine rağmen söz konusu anlaşma hala yürürlüğe girmedi.
Tarihi kaynaklara göre, dünyada yaklaşık 1,2 milyon nüfusa sahip dini bir topluluk olan Yezidiler, çoğunlukta Musul ve Duhok illeri ile Almanya, Suriye, Türkiye, Gürcistan ve Ermenistan ülkelerinde yaşıyor.
Yezidilerin Miri Hazım Tahsin Beg, Sincar’daki son durum ve Yezidilerin bölgelerine dönememe sorununa ilişkin TEBA Gazetesine açıklamada bulundu.
Sincar'da siyasi ve güvenlik durumu iyi değil
Tahsin Beg, Sincar'da siyasi ve güvenlik durumunun iyi olmadığını belirterek, “Birleşmiş Milletler ve bazı uluslararası kuruluşlara Sincar'daki güvenlik ve siyasi durumunun iyi olmadığını söyledik. Uluslararası toplumun Irak hükümetine çağrıda bulunmasını ve Irak hükümetinin Sincar konusunu çözüme kavuşturmasını talep ediyoruz.” dedi.
Güvenlik sorunları nedeniyle Sincar’ı terk etmek zorunda kalan halkın bölgelerine geri dönmesi için hiçbir çalışma yapılmadığını kaydeden Mir Hazım Tahsin Beg, Sincar Anlaşması’nın uygulanıp uygulanmadığına ilişkin soruyu, “Bu, Irak ve Kürdistan Bölgesi hükümetinin görevi.” diyerek yanıtladı.
Tahsin Beg, uluslararası güçlerden Bağdat ile IKBY arasında anlaşmanın uygulanmasını talep ederek Yezidilerin evlerine geri dönmesini istediklerini ifade etti.
Sincar'ın nüfusunun yüzde 85'inin Yezidi olduğunu vurgulayan Tahsin Beg, Yezidilerin bölgedeki terör örgütlerinin gitmesini, evlerine dönmeyi, sivil ve yasal bir yönetim oluşturulmasını istediğini aktardı.
Tahsin Beg, Yezidilerin tarih boyunca çok zulüm yaşadığını vurgulayarak 2014'te terör örgütü DEAŞ'ın yaklaşık 6 bin 500 Yezidi kadın ve çocuğu kaçırdığını hatırlattı.
DEAŞ’ın elinde hala akıbeti bilinmeyen 3 bin kadın var
Yezidilerin Miri Hazım Tahsin Beg, terör örgütü DEAŞ tarafından kaçırılan kadınlarla ilgili şu ifadeleri kullandı:
“3 Ağustos 2014, DEAŞ’ın Sincar'a geldiği tarihte 6 bin 500 kadın ve kız kardeşimiz örgütün eline geçerek çeşitli şekillerde işkence ve tecavüze uğradı. Neçirvan Barzani'ye gerçekten bu konuyu ihmal etmediği için teşekkür ediyoruz, 3 bin 500 kadını 10-20 bin dolara geri getirilmesini sağladı, Yezidilerin ekonomik durumu bu bütçeyle kadınları kurtaracak kadar iyi değildi. Neçirvan Barzani'nin tutumu bizim için çok iyiydi ama hala akıbeti bilinmeyen 3 bin kadın var.”
Federal hükümetin Yezidilere yardım girişiminde bulunmadığını belirten Tahsin Beg, kamplarda yaşayan mültecilerin durumunu görmeleri için yetkilileri davet ettiklerini ancak bir bakanın dahi gelmediğini söyledi.
Mir Hazım Tahsin Beg, PKK'nın Sincar'a gelerek huzursuzluk yarattığını, IKBY ile Bağdat hükümetinin terör örgütü PKK'yı Sincar'dan çıkaramadığını kaydetti.
Irak hükümeti bizim için hiçbir şey yapmıyor
Tahsin Beg, DEAŞ'ın elinden kurtarılan kadın ve çocukları çok iyi karşıladıklarını ve topluma entegre ettiklerini dile getirdi.
Federal hükümetin Yezidilere yardım girişiminde bulunmadığını belirten Tahsin Beg, “Irak hükümeti bizim için hiçbir şey yapmıyor, kamplara gelmiyor, Yezidileri görmüyor.” diyerek, Yezidilerin bin senedir bu topraklarda olduğunu ve misafir olmadıklarını, nice şehitler verdiklerini söyledi. Tahsin Beg ayrıca, “Irak hükümetinin bizi neden göz ardı ettiğini anlamıyoruz.” dedi.
Dünyada yaklaşık 1 milyondan fazla Yezidi olduğuna dikkati çeken Tahsin Beg, kendisinin bütün Yezidilerin ruhani lideri olduğunu belirterek Yezidiler için kutsal sayılan Laleş'teki mabedin kendisine bağlı ve tek yetkili olduğunu kaydetti. Başka ülkelerde de Yezidi din adamlarının bulunduğunu söyleyen Tahsin Beg, hepsinin kendisine bağlı olduğunu ifade etti.
Son zamanlarda birçok ülkeye ziyarette bulunduğunu belirten Tahsin Beg, “Yaklaşık iki ay önce Irak Kürdistan Bölgesi’nden ayrılıp Bahreyn'e gittik ve orada dört gün kaldık. Sonra Dubai’de iki bakanla görüştüm. Ardından Roma'da Hristiyanların ruhani lideri Papa Franciscus ile bir araya geldim. Sincar ve Yezidilerin durumu hakkında 40 dakikalık bir görüşme gerçekleştirdik. Daha sonra İsviçre ve Cenevre'ye giderek mültecileri ve yerinden edilmiş kişilerin başkanıyla görüştüm. Ardından BM İnsan Hakları Komisyonu başkanı ile Yezidileri ve soykırımı konuştuk. Birleşmiş Milletler olarak bizim için ne yapabileceklerini ele aldık.” dedi.
Almanya ve Londra'ya da ziyaret gerçekleştirerek Yezidilerin sorunlarını dile getirdiklerini aktaran Tahsin beg, Türkiye ziyareti kapsamında çeşitli kurum yetkilileri ile görüştüğünü ve 20 Aralık'ta Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya geldiğini belirtti.