Birleşik Arap Cephesi, 140. maddenin toprakları için fedakarlık yapan bir milletin haklarını çiğnediğini kaydetti.
Birleşik Arap Cephesi’nden tartışmalara neden olan 140. maddeye ilişkin açıklama yapıldı.
Açıklamada, “Kerkük, tüm toplulukları arasında güvenlik ve bir arada yaşama sürecinden geçerken, hiçbir okuma, inceleme yapılmadan ve binlerce yıldır yaşayan yerli bir milletin haklarını ihlal eden 140. madde adı verilen karar çıkarılıyor. Bu madde binlerce yıldır burada yaşayıp toprakları için fedakarlık yapan bir milletin haklarını çiğnemektedir.” ifadesi kullanıldı.
“Bu baskıcı karar, tüm gelenekleri ve yasaları çiğniyor. Yasaları çıkaranların saygınlığını ve kendilerine verilen arazi sözleşmelerinin yenilenmesi kararlarını zedeliyor.” denilen açıklamanın devamında şu ifadeler yer verildi:
“Bu kararlar Kerkük'ün istikrara kavuşmasını istemeyenler ve fitne ateşi körüklemek isteyenler tarafından verilemez. Birleşik Arap Cephesi olarak, Tarım Bakanlığı ve diğer dairelere talimat gönderilmiş olan bu kararı her türlü reddediyoruz. İlde çoğunluk olarak sayılan oluşumların haklarını ihlal edilmiş olarak görüyoruz. Kendi hakları var ve kimse bunu çiğneyemez.
Çocuklarımızın haklarının bu şekilde ihlal edilmesini kabul etmeyeceğiz ve bu zulmü durdurmak için her türlü tedbiri alacağız. Başbakan, Meclis Başkanı ve Yüksek Yargı Konseyi Başkanına bu tür eylemleri bir an önce durdurması ayrıca siyasi partiler, BM temsilcisi ve Kerkük Valisine müdahale etme çağrısında bulunuyoruz. Bu tür eylemler fitne ateşini körüklüyor.”
Tartışmalı 140.madde nedir?
Irak Anayasasında Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerin statüsüyle ilgili olan 140. madde, üç aşamadan oluşuyor.
Buna göre, önce Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerde Saddam Hüseyin dönemi ve 2003 sonrası yaşanan demografik değişiklik durumu normalleştirilecek, ardından nüfus sayımı yapılacak ve daha sonra bu bölgelerin federal hükümete mi yoksa Irak Kürdistan Bölgesi Yönetimi'ne (IKBY) mi bağlanmasına karar verilmesi için referanduma gidilecek. Anayasaya göre tüm bunların Aralık 2007'e kadar gerçekleştirilmesi gerekiyordu.
O dönem Kerküklü Türkmen, Kürt ve Arap siyasi temsilcilerden oluşturulan komisyon hiçbir sonuca ulaşamamıştı ve söz konusu madde 2007 yıl sonunda yürürlükten kalkmıştı.