TEBA

Mesafesiz'in son 2 bölümünün özeti

Gündem

Koronavirüs, ortaya çıktığı günden itibaren hayatımızın her noktasında bir değişim, dönüşüm yarattı. Uzmanların da en başından beri söylediği gibi hiçbir şey eskisi gibi olmadı.

Koronavirüs, ortaya çıktığı günden itibaren hayatımızın her noktasında bir değişim, dönüşüm yarattı. Uzmanların da en başından beri söylediği gibi hiçbir şey eskisi gibi olmadı.

Tüm dünyanın böylesine büyük bir değişim yaşandığı ve koronavirüs ile girdiği mücadele sürecinde biz de kurum olarak yaptığımız habercilik yöntemlerini gözden geçirerek, bu süreçte daha verimli hale gelmenin ve bilgiyi aksatmadan en sağlıklı yolla takipçilerimize sunmanın yollarını aradık.



Öncelikle dijital bir yayın olarak video içeriklerine ağırlık vermenin bizleri ve takipçilerimizi daha da memnun kılarken geri dönüşümlerin daha fazla karşılık bulduğunu fark ettik. Bu ve sayabileceğimiz pek çok sebebin ardından mesafeleri ortadan kaldıran, haberin, bilginin kaynağına dijital medya aracılığı ile ulaşılmasını sağlayabileceğimiz “Mesafesiz” adında bir programla karşınıza çıkmaya karar verdik.



Programın adından da anlaşılacağı gibi dünyanın neresinde olursa olsun, sorularımızın cevabını yanıtlayabilecek herkese ulaşmaya çalışarak, fiziksel mesafeyi bir nebze ortadan kaldırıp, haberin kaynağı ile görüşmeyi başardık.



Sunuculuğunu yaptığım programın 12. bölümünde Türkmen siyaset ve eğitiminde uzun yıllar aktif görev yapmış olan Taife Kassap’ı konuk ettim.



İsveç’in Lund kentinde yaşayan Taife Kassap ile Türkmen kadınının siyasi ve kültürel alandaki rolü ve kendisi hakkında merak edilen birçok konuyu ele aldığımız keyifli bir program gerçekleştirdik.



Erbil Kalesi’nde doğan Taife Kassap kendisini, “Türkmen, kadın, eş, eğitimci, siyasetçi ve kültür seven bir insan” kelimelerini ifade ederek tanıttı.


Milletine, diline olan sevdasıyla yola çıktı


Başarılı Türkmen kadınlar içinde adı geçen Taife Kassap, kendisini sahada bu denli aktif olmaya iten nedenlerin başında milliyetçilik ruhu olduğunu vurgulayarak, kendisinden önce gelen Türkmen kadınların çalışmalarının kendisini çok etkilediğini söyledi. Özellikle Nesrin Erbil’in çalışmalarının üzerinde büyük bir etki yarattığını ifade eden Kassap, milletine olan sevgisinin de etkili olduğunu belirtti. Kassap, “Milletime olan sevgim, tarihsel ve kültürel olarak milletimi başkasına nasıl tanıtabilirim düşüncesi ve ayrıca dilime olan sevgim... Bunların hepsi bir arada benim sahada aktif olmamda etkili olan noktalar oldu.” şeklinde açıklama yaptı.


“Türkmen kurumları acaba üstlendiği rolleri yerine getirebildi mi?”


Şu anda Türkmen kadınların sahadaki durumlarını değerlendiren Taife Kassap, kadınların sahada aktif olmaları hakkında 3 ana faktörden bahsetti; “Kadının kendisi ile ilgili faktörler önemli. Acaba bir kadının kendi içinde milliyetçilik ruhu var mı, ailesi kendisine destek oluyor mu gibi kendisine bağlı faktörlere bakmalıyız.” ifadelerinde bulundu ve sözlerine diğer faktörleri de açıklayarak devam etti:



“Siyasi kurumlarla ilgili faktörler de önemli. 1990’dan sonra açılan kurumlar acaba kadınlarla nasıl bir bağ kurdu, bu kurumlar rollerini yerine getirebildi mi? Toplumun da etkisi çok büyük, gelenek ve göreneklerimiz var. Ben kadınların çalışmalarında erkekleri hiçbir zaman engel olarak görmüyorum. Çünkü insanda bir ruh, bir amaç varsa, o amaç için koşar. Önemli olan kişinin kendisini yetiştirmesi.”



Kişinin kendisini yetiştirmesi konusunu önemle vurgulayan Taife Kassap, kitap okuyarak kişinin kendisini, kültürünü geliştirmesinin gerekliliğinden bahsetti.


“Türkmen kadınları işe kendisinden başlamalı”


Türkmen kadınlara seslenen Kassap, öncelikle kişinin kendisini yetiştirmesi gerektiğini tekrar vurgulayarak, internet üzerinden bilgiye erişimin eskisine göre daha kolay olduğunu ifade etti. Kişinin kendisi dışında başka insanları da yetiştirmesi gerektiğini belirten Taife Kassap, küçük yaşlarda, belirlenen amaç doğrultusunda kişilerin yetiştirilmesi ve milliyetçilik duygularının aşılanması gerektiğine dikkatleri çekti.


Ortadoğu Uzmanı Ali Semin’den Türkmenlere Seçim Uyarısı


Mesafesiz’in yayınlanan son bölümünde konuğum Ortadoğu Uzmanı Ali Semin oldu. Semin, programda önce Irak gündemini değerlendirdi, sonra Haziran 2021’de yapılacak genel seçimler için Türkmen taraflara uyarılarda bulundu.



Semin, Başbakan Mustafa el-Kazımi’nin Irak Kürdistan Bölgesi Yönetimi’ne (IKBY) gerçekleştirdiği ziyarete ilişkin, “Kazımi başbakanlık görevini uzun süre yapmayacağı için Erbil yönetimiyle iyi ilişkiler kurmaya çalışıyor. 4 yıllık bir görevi olsaydı Erbil’e bu kadar yakınlaşmazdı çünkü Bağdat’ın artık farklı bir politikası var.” dedi.


“Problemler tamamen ortadan kalkmayacak”


IKBY ve Bağdat yönetimi arasında sorunlar bulunduğunu dile getiren Semin, “Bu ziyaretin temel amacının hem ilişkilerin geliştirilmesi hem de önümüzdeki seçim için bir hazırlık olduğunu düşünüyorum. Yani problemler tamamen ortadan kalkmayabilir çünkü Bağdat’la Erbil arasında problemler anayasal bir sorundur.” şeklinde değerlendirmede bulundu.



Semin, Kazımi’nin başbakan olarak belirlenmesinin bir sürpriz olduğunu ifade ederek, değişim için adımlar attığını ancak bu konuda yeterince başarı sağlayamadığını belirtti.



Irak’taki yolsuzluğa ilişkin bilgiler veren Semin, şunları ifade etti:



“Irak’ta 400 milyar dolarlık bir yolsuzluk söz konusu. Aynı zamanda 2003’ten beri projeler üzerinden 178 miyar dolarlık bir yolsuzluk yapıldı. Irak bir enkaz halinde olduğu için Kazımi de taşın altına elini koymaya çalıştı ama başaramadı. Bu yüzden erken seçime gitmek istedi. Erken seçim Irak’taki sorunların çözümü için bir arayış olamaz bence. Irak’ın yeniden yapılanması gerekiyor. Irak’taki problemler artık mezhepsel veya etnik gruplardan değil devlet kurumları içerisindeki idari ve mali yolsuzluktan kaynaklanıyor.”



Dış güçlerin Irak’ın içişlerine müdahalesine ilişkin görüşlerini belirten Semin, “ABD, Körfez ülkeleri ve İsrail, İran’ın Irak’taki gücünü kırmak istiyor. Bunu Kazımi ile nispeten yapabiliyorlar ancak sistem öyle bir kurulmuş ki siz bunu tamamen ortadan kaldıramazsınız.” diye konuştu.



Kazımi’nin ABD’ye gerçekleştirdiği ziyaretin ardından başbakanlığa aday olmayacağı yönünde açıklama yaptığını hatırlatan Semin, Kazımi’nin kendisinde sorunları çözecek gücü bulmadığını söyledi.


“Topluma seçim bilinci yerleşmedi”


Semin, sözlerinin devamında Haziran 2021’de yapılacak erken genel seçimlere ilişkin Türkmen partilere önerilerde bulundu. Ali Semin, Türkmen tarafların birlik olması gerektiğine inanıyor.



Eski Başbakan Nuri el-Maliki döneminden beri Türkmenlerin kabinede yer almadığını belirten Semin, “Kazımi istisnai bir durum oluşturdu ve Türkmenlere bir devlet bakanlığı verdi. Türkmen siyasetinin en önemli ismine verilmişti bu bakanlık, ama malesef Hasan Özmen hayatını kaybetti. Irak siyasetinde Türkmenler için büyük bir kayıp oldu.” dedi.



Semin, Türkmenlerin statü probleminin olduğunu söyleyerek, “Herhangi bir statümüz yok Türkmenlere 5 tane bakanlık verseler bile Türkmen’in Irak siyasetinde bir statüsü olmadığı için bu herhangi bir anlam ifade etmez. Sadece Bakanlar Kurulu’nda bulunmamız Türkmen haklarını elde ettiğimiz anlamına gelmez. Türkmen haklarının anayasal olması gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.



Türkmenlerin politika ve stratejilerini çok iyi belirlemesi gerektiğini ifade eden Semin, şu görüşleri paylaştı:



“Seçime gidiyoruz ama seçim bilincimiz daha yerleşmedi, o yüzden bölünmüş durumdayız. Yani Türkmen toplumunu önce bilinçlendirmemiz lazım. Öncelikle halk arasındaki ‘Ne yapayım kim kazanırsa kazansın’ bilincini gidermemiz gerekir. Bu bilinç geçmedikçe kimse Türkmen haklarını savunamaz. Mecliste 20 milletvekilimiz olsa bile Türkmen meselesinin toplumsal mühendisliğe ihtiyacı var. Ben Türkmenlerin statü sorunu ve toplumsal mühendislik sorunu olduğunu düşünüyorum. Yani tam anlamda toplumu bilinçli olarak yetiştiremedik.”



Önceki seçimlerde Türkmen listelerini gözlemlediğinin altını çizen Semin, adayların kendi aralarında rekabet ettiğini bunun da olumsuz sonuçlar doğurduğunu dile getirdi.


“Gerçek anlamda bir Türkmen lobisi yok”



Siyasette “iyi veya kötü Türkmendir” mantığından vazgeçilmesi gerektiğini savunan Ortadoğu Uzmanı Semin, ‘Yetenekli bir Türkmen’dir, bu işi başarır” dememiz lazım. Başka türlü bu meselenin çözülmesi mümkün değildir. Irak’ın geleceğinde yer almamamızın sebeplerinden birisi de budur.” diye konuştu.



Semin, Türkmen meselesinin bölgeselleştirilmesi ve uluslararasılaştırılması gerektiğini ifade ederek, hala gerçek anlamda bir Türkmen lobisinin ve düşünce kuruluşunun oluşmadığını söyledi.



Ortadoğu Uzmanı Semin ayrıca, Türkmen listelerin sadece kendi seçmenlerinden değil, diğer milletlerin seçmenlerinden de oy elde etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.