Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Ermenistan artık tahrikleri bırakmalı. Azerbaycan’la vardıkları uzlaşı çerçevesinde barış müzakerelerine ve iş birliğine odaklanmalı.” dedi.
Çavuşoğlu, Haber Global'de katıldığı programda, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Çavuşoğlu, ABD ve Avrupa vize randevularının geç verilmesi konusunda, "Kasıt görüyoruz. Bu ülkelerin büyükelçilerine gerekli uyarılar yapılacak. Düzelmezse karşı tedbirler alacağız." açıklamasında bulundu.
Çavuşoğlu, ABD ve bazı Batılı ülkelerin, Türkiye'deki birçok vize başvuru sahibinin randevularının bekleme süresini çok uzun tutmasında "kasıt gördüklerini" belirterek "Eylül başında bu Batı ülkelerinin büyükelçilerini Bakanlığa arkadaşlarımız çağıracaklar, gerekli uyarıları yapacaklar. Eğer bundan sonra da düzelmezse biz de karşı tedbirler alacağız." dedi.
Türk vatandaşlarına ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden vize almalarının zorlaştırıldığına ilişkin soruya Çavuşoğlu, "Maalesef ABD ve bazı Batı ülkeleri, AB ve AB üyesi olmayan Batı ülkeleri vatandaşlarımıza randevu süresini 1 yıl sonraya, 6 ay, 7 ay, 8 ay sonraya veriyorlar. Aynı şekilde ret oranını da yükselttiler. Şimdi bu, planlı ve kasıtlı." yanıtını verdi.
Çavuşoğlu, vatandaşların da bunun farkında olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
"En son Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile İstanbul'da yaptığımız görüşmede, büyükelçileri de oradaydı, ona da söyledim. New York'ta ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'la ABD Ankara Büyükelçisi Jeffry Lane Flake oradaydı, ona da söyledim. Yani biz burada kasıt görüyoruz. Halkımız da böyle görüyor.
Seçim öncesi AK Parti iktidarını zorda bırakmak için yapılan adımlar olarak değerlendiriyoruz. Önümüzdeki günlerde, şimdi birçoğu tatilde, eylül başında bu Batı ülkelerinin büyükelçilerini Bakanlığa arkadaşlarımız çağıracaklar, gerekli uyarıları yapacaklar. Eğer bundan sonra da düzelmezse bu sefer biz de karşı tedbirler alacağız, kısıtlayıcı tedbirler."
Bu durumun "kasıtlı" olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Personel, yok Kovid'miş... Bu bahanelere inanmıyorum. Bunların çözümleri var. Çözümleri kendilerine de söyledik." dedi.
Çavuşoğlu, söz konusu ülkelerin büyükelçiliklerinin yerel personeli artırabileceğini ya da çalıştıkları vize şirketlerinden takviye personel alabileceklerini belirterek "İsteseler çok rahat çözerler. Burada kasıt var. Kesinlikle kasıt var. Biz bunu görüyoruz ve eylülün başında arkadaşlarımız, bakan yardımcılarımız çağıracaklar, zaten bazılarıyla da görüştüler ABD'li ve diğerleriyle...Yani bu çok kolay çözülecek bir konu." diye konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, belgesi yetersiz ve istenilen şartları karşılamayan başvuruların reddedilmesinin anlaşılır olduğunu; ancak her türlü şartı yerine getiren ve gittikten sonra ülkeye döneceğinin garantisini sunan başvuruların reddedildiğini de gördüklerini anlattı.
Suriye'de savaşın yıllardır devam ettiğini belirten Çavuşoğlu, "Türkiye olarak en önemli sürecin, siyasi süreç olduğunu söyledik yani tek seçeneğin siyasi çözüm olduğunu söyleyegeldik. O nedenle çok inisiyatif aldık. Bu inisiyatiflerden baktığımız zaman bir tek Astana Formatı'nın ayakta kaldığını görüyoruz." ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, Anayasa Komisyonu toplantılarının Türkiye-Rusya-İran'ın katkıları sayesinde olduğunu ama bir netice alınmadığını söyleyerek, "Rejim, gerçekten siyasi sürece tam olarak inanmadı." görüşünü dile getirdi.
"Suriye'de kalıcı bir barış için adımlar atılmalı"
Suriye muhalefetinin müzakere heyetini kurduğunu ve iyi niyetli, yapıcı olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, Suriye rejiminden kaynaklı bir direniş olduğunu ve bundan ötürü bir mesafe katedilmediğinin altını çizdi.
Çavuşoğlu, Türkiye-Suriye arasında istihbarat düzeyinde bir diyaloğun bulunduğuna işaret ederek, Suriye'de kalıcı bir barış için adımlar atılması gerektiğini, rejimin muhalefeti terör örgütü olarak görmemesi gerektiğini kaydetti.
Suriye'nin toprak ve siyasi bütünlüğünün son derece önemli olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Diyalog için illa bir şart değil ama amacı ve hedefi nedir? O daha önemli ve net sonuç odaklı olması gerekiyor. Bugüne kadar bizim yürüttüğümüz Suriye siyaseti de hep bu anlamda sonuç odaklıdır. Suriye'nin istikrarı, huzuru, barışı ve insanların geri dönebilmesi ve de komşumuzda terör örgütlerinin sınırlarımızın ötesinde barınmaması." dedi.
Çavuşoğlu, İran'ın yarı resmi Tasnim haber ajansının, "Özbekistan'ın Semerkant şehrinde düzenlenecek Şangay İşbirliği Örgütü Toplantısı'nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Esed ile görüşeceği" iddiasına karşılık "Yok doğru değil, öyle bir şey yok. Esed de oraya davetli değil." yanıtını verdi.
"Önümüzdeki günlerde atama (İsrail'e büyükelçi ataması) gerçekleşecek"
İsrail'e Büyükelçi atamasına ilişkin soru üzerine Çavuşoğlu, "Önümüzdeki günlerde atama gerçekleşecek, biz şu anda bir kararname hazırlıyoruz, kapsamlı bir kararname sadece İsrail için değil. Arkadaşlarımızla çalıştık, bakan yardımcılarımızla Sayın Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz daha sonra da tebliğ etmeye başlayacağız." ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, büyükelçi atamasında "meslekten" veya "siyasetten" atama ayrımını doğru bulmadığına değinerek, "İçerden-dışardan ayrımı olmaz. Biz her ülkeye, o ülkeye uygun arkadaşımızı büyükelçi olarak görevlendiriyoruz. Biz ayrım yapmıyoruz, ekipçilik yapmıyoruz, liyakate göre uygun isimler atacağız." dedi.
İsrail'le diyaloğun olumlu sonuçları görülmeye başladı
Çavuşoğlu, İsrail'le normalleşmeye yönelik soru üzerine Filistin'de hem El Fetih kanadının hem de Hamas'ın Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesine destek verdiğini ifade etti.
Türkiye'nin normalleşmeyle Kudüs, Mescid-i Aksa ve Filistin konularından taviz vermeyeceğinin altını çizen Çavuşoğlu, İsrail'le diyaloğun faydalarının da görülmeye başladığını vurguladı.
Çavuşoğlu, eski Başbakan Binyamin Netenyahu döneminde duran ramazan ayının son 10 günü Mescid-i Aksa'ya Müslüman olmayanların girmemesi geleneğinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog görüşmesinin ardından yeniden yürürlüğe girdiğini anımsattı.
İlişkilerin artmasının bölgesel barış, istikrar ve Doğu Akdeniz konularına da etkisi olacağını vurgulayan Çavuşoğlu, "Her konuda hemfikir olmasanız bile diyaloğun devam etmesi gerekiyor. Hemfikir olmadığımız konuları da açıkça tartışıp görüşlerimizi de aktarmak lazım. Bu şekilde ayrı düşündüğümüz konularda bile bazen orta yolu bulma konusunda adımlar atılabiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Elimizi kolumuzu bağlayacak şekilde F-16 ya da başka ürün almayız"
Çavuşoğlu, Yunanistan'la ilişkilere yönelik "Yunanistan'ın bir kere bu yalan dolan siyasetinden vazgeçmesi lazım." dedi.
F-16 konusunda Yunanistan'ın Türkiye aleyhinde lobi çalışması gibi faaliyetlerini eleştiren Çavuşoğlu, kendisi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yunanistan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı'yla yaptıkları görüşmelerin olumlu geçse de bu görüşmelerin ardından Yunan tarafının Türkiye karşıtı söylem ve faaliyetlerine devam ettiğini söyledi.
Çavuşoğlu, Yunanistan'ın uluslararası hukuka da uymadığını belirterek, Batı Trakya Türklerinin haklarının ihlal edildiğini, bazı adaların anlaşmaların hilafına olacak şekilde silahlandırıldığını ve bunların AB'ye güvenilerek yapıldığını dile getirdi.
"Türkiye gibi önemli bir komşunun kıymetini bilmesi lazım." diyen Çavuşoğlu, Yunanistan'ın Türkiye aleyhine tutumunu sürdürdükçe ikili ilişkilerde yumuşama olmayacağının altını çizdi.
Çavuşoğlu, diyalog için samimiyet vurgusu yaparak, ABD Kongresinde Yunan kökenli bir üyenin Türkiye'yle F-16 konusunda bir anlaşma yapılmamasına yönelik girişimde bulunduğunu da hatırlattı.
Bakan Çavuşoğlu, "Amerikan yönetimi olumlu bakıyor. Askerler arasındaki teknik görüşme de gayet iyi seyrediyor ama yönetim şunu da biliyor ki şartlı, elimizi kolumuzu bağlayacak şekilde biz F-16 ya da başka ürün almayız. Alacaksak kullanabileceğimiz bir şekilde alırız." dedi.
Çavuşoğlu, ABD yönetiminin olumlu yaklaşımını Kongreyi ikna konusunda da sürdürmesini beklediklerine dikkati çekti.