TEBA

Azerbaycan'dan Ermenistan'a: Askeri operasyonların yeniden başlama riski her zaman var

Gündem

Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Ermenistan'ın müzakere sürecine ciddi şekilde dönmemesi ve gerçek adımlar atmaması halinde askeri operasyonların yeniden başlama riskinin her zaman var olduğunu söyledi.     Bayramov, Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev ile düzenlediği ortak basın toplantısında, dün Moskova'da Rusya'nın arabuluculuğunda Azerbaycan ve Ermenistan arasında mutabakat sağlanan geçici insani ateşkesi değerlendirdi.

Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Ermenistan'ın müzakere sürecine ciddi şekilde dönmemesi ve gerçek adımlar atmaması halinde askeri operasyonların yeniden başlama riskinin her zaman var olduğunu söyledi. 


Bayramov, Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev ile düzenlediği ortak basın toplantısında, dün Moskova'da Rusya'nın arabuluculuğunda Azerbaycan ve Ermenistan arasında mutabakat sağlanan geçici insani ateşkesi değerlendirdi.



Ateşkesin asıl amacının savaş alanındaki cesetlerin alınması ve esirlerin değiştirilmesi olduğunu belirten Bayramov, bu işin koordinasyonunun Uluslararası Kızılhaç Örgütünce yürütüleceğini bildirdi.



Bayramov, Ermenistan'ın, ateşkesin ilk saatlerinde saldırıya geçerek ikiyüzlülüğünü ortaya koyduğunu ifade etti.



Ermenistan güçlerinin geri püskürtüldüğünü dile getiren Bayramov, şöyle devam etti:



"Savaş alanında elde ettiğimiz başarılar bize diplomatik alanda da başarı sağladı. Bunlar anlaşmanın 3'üncü ve 4'üncü maddelerinde yer alan ifadelerdir. Ermenistan çözüm için temel ilkelerin yeniden teyit edilmesine zorlandı. Ateşkes sağlandıktan sonra derhal yapıcı müzakerelere başlanılması yükümlülüğünü üstlendi. Ermenistan son 1 yıldır bundan imtina ediyordu. 'Dağlık Karabağ Ermenistan'dır.' demekle müzakere sürecinden çıkmışlardı. Müzakerelere Dağlık Karabağ'ın sözde Ermeni yönetiminin de katılmasını şart koşuyorlardı. Dünkü anlaşmada müzakere sürecinin formatının değişmez olarak kaldığı teyit edildi. Müzakerenin tarafları Ermenistan ve Azerbaycan'dır. Ermenistan kendi güvenceleri için uluslararası gözlemcilerin, uluslararası kuruluşların bölgeye gelmesini istiyordu. Biz ise buna karşı çıktık. Bu konu ancak Ermenistan ordusunun çıkarılmasından sonra konuşulabilir."



Bayramov, anlaşmada geçici ateşkesin süresinin belirtilmediğini ve bunun Uluslararası Kızılhaç Örgütünün koordinasyonunda yapılacak çalışmalara bağlı olduğunu ifade etti.


"PKK ve diğer terör örgütlerinden Ermenistan'ın yanında savaşanların olduğuna dair kanıtlar var"


Ermenistan ordusunda terörist grupların yer alması konusundaki bilgilerin bakanlıkça ilgili ülkelerin büyükelçiliklerine ve başsavcılığına iletildiğini bildiren Bayramov, "Biz açık kaynaklara ve net kanıtlara dayanıyoruz. Elimizde PKK ve diğer terör örgütlerinden Ermenistan'ın yanında savaşanların olduğuna dair kanıtlar var." dedi.



Bayramov, "Ermenistan, yükümlülüklerini ciddi şekilde yerine getirmeli, müzakere sürecine tam ciddi şekilde dönmeli, gerçek adımlar atmalıdır. Müzakerelere göstermelik olarak katılıp ciddi adımlar atmazlarsa askeri operasyonların yeniden başlama riski her zaman var." uyarısında bulundu.


"Ermenistan, geçici ateşkese uymadı"


Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev de ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından Ermenistan ordusunun Azerbaycan mevzilerine ve sivil yerleşim birimlerine saldırdığını belirterek, "Ermenistan, geçici ateşkese uymadı. Bu, onların ikiyüzlü siyaset yürüttüğünü açıkça gösteriyor." diye konuştu.



Hacıyev, Azerbaycan ordusunun askeri cephedeki başarılarını diplomasi cephesine taşıdıklarını vurgulayarak, "Diplomatik cephede de Ermenistan'a darbe vuruyoruz. Bugüne kadar şart koşuyorlardı. Artık kimse Azerbaycan ile şart koşarak konuşamaz. Ateşkes barış demek değil. Ateşkes barışa giden yolda süreçlerden biridir." ifadelerini kullandı.



Dünya kamuoyunun Azerbaycan halkının kararlılığını gördüğünü dile getiren Hacıyev, "Ermenistan orduları Azerbaycan'dan çıkmadıkça Güney Kafkasya'da barışın sağlanması mümkün değildir." dedi.


"Türkiye sürece katkı sağlayacak"



Hacıyev, Türkiye'nin çözüm sürecine katılma olanaklarına dikkati çekerek şunları kaydetti:



"Türkiye, AGİT Minsk Grubu üyesi olarak masadadır. Bölgede yaşananlar Türkiye'yi ciddi şekilde tedirgin ediyor. Türkiye, bölgeye sürdürülebilir barışın gelmesi için çabalarını devam ettiriyor. İster Minsk Grubu, isterse Minsk Grubunu destekleyici diğer formatlar kapsamında, bölgenin söz sahibi ülkelerinden biri Türkiye'nin de bu süreçte aktif katılımı bekleniliyor. Türkiye'nin bu sürece katkı sağlayacağından eminim."




Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.