Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 13. Büyükelçiler Konferansı'nda yaptığı konuşmada, savunma ve güvenlik konularında bilgiler verdi.
Çok boyutlu ve çok değişken bir ortamda bulunulduğuna işaret eden Akar, kara, deniz ve hava kuvvetlerinin Cumhuriyet tarihinin en yoğun günlerini yaşadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin uluslararası ortamda özne haline geldiğini ifade eden Akar, bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetlerinin de görev ve sorumluluklarının arttığını bildirdi.
Hulusi Akar, "Bizim askeri literatürde bir etki alanı var, bir ilgi alanı var. Etki alanımız üç kıta, ilgi alanımız da bütün dünya olmuştur." diye konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının yoğun şekilde çalıştığını kaydeden Bakan Akar, kara, deniz ve hava sınırlarında Mehmetçiğin büyük bir özveri, kahramanlık ve fedakarlıkla görev yaptığını anlattı.
"Dünya standartlarında hudut güvenliği sağlamaktayız"
Sınırlarda yüksek teknolojik cihazların kullanıldığını aktaran Hulusi Akar, şunları söyledi:
"Dünya standartlarında hudut güvenliği sağlamaktayız. Bununla alakalı yaptığımız çalışmalarda biz öncelikle caydırmak için uğraşıyoruz. Diğer taraftan görme, tespit etme ve bunların bulunması ve engellenmesi... Bu manada hudutlarımızın ciddi şekilde korunduğunu ve Cumhuriyet tarihimizin en yoğun tedbirleriyle korunduğunu da hepimiz rahatlıkla söyleyebiliriz. Buna inanmamız lazım."
Bakan Akar, "Mehmetçiğin tek beklentisi, emeğine saygı gösterilmesi. Başka bir şey istemiyor. Bu manada yapılan çalışmaların da herkes tarafından görülmesi lazım geliyor. Uluslararası hukuk çerçevesinde yapmamız gereken faaliyetler var. Bunları da eksiksiz aksaksız yaptık, yapmayı sürdürüyoruz." şeklinde konuştu.
"Vatandaşlarımızı ve ülkemizi korumak istiyoruz"
Terörle mücadelede yapılanları da anlatan Bakan Akar, şu ifadeleri kullandı:
"Bizim tek amacımız terörle mücadelede, çok açık ve seçik bir şekilde söylemek gerekirse biz hudutlarımızı korumak istiyoruz. Vatandaşlarımızı ve ülkemizi korumak istiyoruz. Hak ve hukukumuzu korumak istiyoruz. Bunun dışında bizim kimsenin toprağında, hakkında, hukukunda gözümüz olmadığını defalarca söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Başkalarının toprağında gözümüz olmadığı gibi oradaki vatandaşın hakkını, hukukunu korumak için gayret gösteriyoruz. Camilerimiz bombalandı biliyorsunuz Kilis'te. Cami dahil bombalandı. Reyhanlı'da şehitlerimiz oldu. İnsanlar tarlasına gidemez hale geldi. Dolayısıyla bizim yaptığımız herhangi bir şekilde keyfi, herhangi bir şekilde işgal harekatı değil, kesinlikle teröristlere karşı, tek hedefimiz olan teröristlere karşı ülkemizi, hudutlarımızı korumak. Gayretimiz bundan ibaret."
Akar, 24 Temmuz 2015'ten itibaren başlatılan büyük çaplı operasyonların ardından teröristlerin çukurlar kazarak saldırlar düzenlediğini, bu teröristlerin çukurlara gömüldüğünü söyledi.
Sınır ötesindeki operasyonlarla ilgili de bilgi veren Bakan Akar, şöyle devam etti:
"Fırat Kalkanı Harekatı'nda 4 bin 500 civarında teröristi, DEAŞ'lı teröristi etkisiz hale getirdik. Hem Irak'ın kuzeyinde hem Suriye'nin kuzeyinde. Bu manada koalisyon kuvvetlerinin yaptıkları operasyonlar, hava operasyonları. Uçaklarla, İHA'larla, SİHA'larla... Teröristlerle, özellikle bu DEAŞ'la göğüs göğsüe mücadele eden tek ordu Türk Silahlı Kuvvetleri. Bunu, büyük başarıyla yerine getirdiler. Biz diyoruz ki müttefiklerimize, dostlarımıza 'Siz niye PKK'yla, niye YPG'yle iş birliği yapıyorsunuz? YPG'nin PKK'dan farkı yok. Bu bir terör örgütü. Bir terör örgütüyle başka terör örgütü yenilmez. Dolayısıyla bir sıkıntınız varsa iş birliği yapalım.' Fakat şu ana kadar maalesef bu konuda pozitif bir cevap, müspet cevap almadık, alamadık."
"Kürtler bizim kardeşimiz, Araplar bizim kardeşimiz"
Hulusi Akar, Pençe serisi operasyonlarla da Irak'ın kuzeyindeki terörle mücadelenin sürdüğünü dile getirdi.
"Teröristi kaynağında etkisiz hale getirmek" anlayışıyla mücadele verildiğini ifade eden Akar, şunları kaydetti:
"Şimdi dedik ki neredelerse, terörist neredeyse, hedefimiz orası. Bazı spesifik sorular alıyoruz, 'Şura hedef mi, bura hedef mi?' Evet, terörist varsa hedef. Yani biz teröristi bitirmekte, en son teröristi etkisiz hale getirmekte kararlıyız. Altını çizeceğimiz önemli bir konu da bizim tek hedefimiz teröristler. Kürtler bizim kardeşimiz, Araplar bizim kardeşimiz. Hiçbir etnik grupla, hiçbir dini grupla bizim bir muhasebatımızın olmadığını da herkesin bilmesini istiyoruz. Fakat maalesef içeride ve dışarıda bazıları bunu bilinçli bir şekilde medyada, siyasette, diplomaside bunu istismar edenler var. Bunu bir şekilde çarpıtanlar var. Çünkü bütün operasyonlar bizim kendi karnemizdir ve bu karnemizde biz masum insanlara, tarihi, dini, kültürel yapıların ve çevrenin dokunulmaz olduğunu planlamada, icrada bütün arkadaşlarımıza çok açık ve net bir şekilde emretmiş bulunuyoruz. Dolayısıyla bütün faaliyetlerimiz bu çerçevede oluyor. Bunun dışında bunun dışındakilerin hepsi karalama kampanyasından başka bir şey değil."