Paris merkezli Uluslararası Tahkim Mahkemesi, Irak’ın başvurusu üzerine Türkiye'yi Irak Kürdistan Bölgesi Yönetimi (IKBY) ile yaptığı petrol sevkiyatı anlaşmasından dolayı Şubat ayının sonunda 1,5 milyar dolar tazminat cezasına çarptırdı. Kararın ardından 23 Mart'ta Irak'tan Ceyhan Limanı'na petrol akışı durduruldu.
Kerkük-Ceyhan Boru Hattı olarak da bilinen Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı (ITP) Irak'ın en büyük ham petrol boru hattıdır. Bu hat, Kerkük yakınlarındaki iki büyük petrol sahasından Türkiye'nin güneyindeki Ceyhan'a 985 kilometre boyunca petrol ihraç edilmesini sağlıyor.
İki ülkenin ortak mülkiyetinde olan hat 1973 yılında yapılan bir anlaşmayla yönetiliyor. 1976 yılında işletmeye alınan hattan ilk tanker yüklemesi 1977 yılında gerçekleştirilmiştir. 1987 yılında, birinci boru hattına paralel ikinci bir hat inşa edilmiştir. BOTAŞ'ın verilerine göre petrol hatları yılda 70,9 milyon ton ham petrol taşıma kapasitesine ulaştı.
Türkiye'nin Irak'a tazminat ödemesine yönelik karar çıkan dava neye dayanıyor?
Bağdat hükümetinin Türkiye'nin aleyhine Uluslararası Tahkim Mahkemesinde IKBY petrolünün ihracına yönelik açtığı dava, 2014 yılında IKBY ile Türkiye’nin yaptığı anlaşmaya dayanmaktadır.
2014 yılından bu yana federal hükümet ve IKBY enerji politikası bağlamında anlaşmazlığa düşmektedir. Bu anlaşmazlık 2014 yılında terör örgütü DEAŞ’ın işgali ve sonrası daha da derinleşmiştir. DEAŞ’a karşı IKBY’nin elde ettiği başarı sonrası IKBY ile merkezi hükümet arasında uzun süredir anlaşmazlık konusu olan Kerkük çevresindeki zengin petrol yatakları konusu, ayrıca bütçe ve güvenlik konusu ortaya çıkan ekonomik kriz, ilişkileri kopma noktasına getirmiştir.
Erbil ile Bağdat yönetimi arasında var olan bütçe anlaşmasına göre, IKBY’nin, Kerkük petrolü dahil günlük 550 bin varil petrolü Irak üzerinden ihraç etmesi gerekiyor. Anlaşmaya göre, bunun karşılığında Merkezi hükümetin de IKBY’nin yüzde 17’lik bütçe payı ile memur maaşlarını göndermesi gerekiyor. Bağdat hükümetinin, yüzde 17’lik IKBY bütçesini göndermeyişi, memur maaşlarının yarısını göndermesi, Bağdat-Erbil arasından var olan bütçe anlaşmasını uygulamaması IKBY’yi o dönem farklı bir çözüm arayışına soktu.
28 Mayıs 2014'te dönemin IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani, "bağımsız ekonomi" adımını ilan etti. Barzani, bağımsız ekonomi için büyük adımlar attıklarını açıklamış ve ekonomik sorunların 2 ay süreceğini söylemişti.
Neçirvan Barzani, dört Haziran 2014’te, Türkiye ile enerji alanında 50 yıllık anlaşma imzaladıklarını duyurdu. Barzani, IKBY Parlamentosunda parti temsilcileri ve milletvekilleriyle yaptığı toplantıda “Türkiye ile enerji alanında yaptığımız anlaşma 50 yıllıktır. Bu süre daha da uzatılabilir. Biz bu anlaşmayı imzaladık. Türkiye ile yaptığımız anlaşma Irak topraklarını bölme amaçlı değildir. Tek bir amacımız var o da Irak bütçesinden hakkımız olan yüzde 17’lik istihkakımızı almaktır.” şeklinde açıklama yapmıştı.
Bağdat yönetimiyle yaşadıkları en büyük problemin kontrolün kimde olacağı meselesi olduğunu dile getiren Barzani, "Merkezi hükümetin, bizimle ilgili sorunu, iyi veya kötü bir iş yaptığımız yönünde değildir. Bizimle meselesi, kontrolün tamamen kendi elinde olmasını istemesidir. Biz ise petrol satışını Kürdistan’ın bağımsızlığı için bir yol ve yöntem olarak görmüyoruz. Talebimiz, 2003 yılında yeni bir Irak'ın kurulması amacıyla kabul edilen anayasada belirtilen haklarımızın verilmesi ve uygulanmasıdır." ifadelerinde bulundu.
Dönemin Doğal Kaynaklar Bakanı Aşti Hawrami ise medyaya yaptığı açıklamada, “Petrol satışı bizim anayasal hakkımız. Kürdistan Bölgesi Yönetimi olarak petrol üretme, piyasaya sürme ve satma hakkımızı anayasadan alıyoruz. Ne sattığımız da karşılığında ne kazandığımız da şeffaf. Irak’ın toplam petrol gelirinin yüzde 17’si anayasal olarak Kürdistan Bölgesi’ne ait. Ancak şu an için hiçbir şey almıyoruz. Kendi yaptığımız ihracat da anayasal hakkımızın kullanılmasından başka bir şey değil.” şeklinde açıklamada bulunarak yapılan anlaşmanın yasal olduğuna vurgu yapmıştı.
Bazı kaynaklar, IKBY’nin Irak hükümetinin bir bileşeni olduğu için ITP anlaşmasında meşru hakları olduğunu dolayısıyla Ceyhan Limanı'na giden petrol boru hattını kullanma ve depolama hakkının da bulunduğunu belirtiyor. Bu bağlamda Türkiye, IKBY’nin talebiyle petrolü depolayıp naklederken hatalı konumda olmamaktadır.
Irak Temsilciler Meclisi şu ana kadar bu hak ve sorumlulukları belirleyen ulusal bir petrol ve doğal gaz yasasını kabul etmemişti. Irak’ın 2023, 2024 ve 2025 yıllarına ait bütçe yasasının onaylanmasında da IKBY’nin petrol ihracı ve petrolden alacağı pay konusu sıkça gündeme gelmiş, hatta karara varılması noktasında gecikmelere neden olmuştur.
Türkiye ve Irak arasında Paris merkezli Uluslararası Ticaret Odası Tahkim Merkezi (ICC) nezdinde görülen davanın ardından 23 Mart'ta IKBY'de petrol ihracatı durdu. İhracatın durmasıyla petrol fiyatı varil başına 80 dolara kadar yükseldi. Kararın ardından Irak hükümeti ile IKBY hükümeti arasında görüşmeler başladı.
Bu süreçte Bağdat yönetimi ve IKBY arasında, Türkiye'ye petrol ihracatının yeniden başlatılmasına yönelik anlaşma imzalandı. 4 Nisan’da yapılan anlaşmaya göre uluslararası tahkim kararı uyarınca petrol ihracatını IKBY değil, Irak Petrol Pazarlama Şirketi (SOMO) yönetecek. Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile IKBY Başbakanı Mesrur Barzani'nin Bağdat'ta imzaladığı anlaşma sonrasında, petrol ithalatını yeniden başlatması için Türkiye'ye resmi başvuruda bulunulduğu bildirildi.
Anlaşmanın imzalanmasının ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Sudani, kuzeyden petrol ihracatının durdurulmasının Irak'ın gelirlerini azalttığını belirterek varılan anlaşmanın geçici nitelikte olduğunu kaydetti. Petrol ve doğal gaz ihracatından elde edilen gelirlerin dağılımını düzenleyen bir federal yasa çalışması içinde olduklarını belirten Sudani, bu yasanın çıkmasının ardından sorunun nihai çözüme kavuşturulacağını kaydetti. Sudani, petrol ve gaz yasasını hazırlamaya çalıştıklarını da aktardı.
IKBY Başbakanı Mesrur Barzani de yaptığı açıklamada varılan anlaşmanın geçici nitelikte olmasına rağmen "Erbil ile Bağdat arasında uzun yıllardır devam eden anlaşmazlığın sona erdirilmesi yönünde hayati bir adım
anlamına geldiğini, ayrıca doğal gaz ve petrol yasasının nihayet çıkarılması için olumlu ve güvenli bir ortam yarattığını." belirtti.
Barzani anlaşmaya ilişkin ayrıca, “Geçtiğimiz yıllarda federal hükümet yetkilileri Kürdistan Bölgesi’nin maaş ve mali haklarını kestiği için Kürdistan Bölgesi petrol ihraç etmek zorunda kaldı. Petrol ihraç kuralları da anayasaldı ve bu haklar çerçevesinde gerçekleştirildi.” şeklinde farklı bir açıklamada da bulundu.
Irak ve IKBY tarafında tüm bu gelişmeler yaşanırken Türkiye, Bağdat yönetiminden gelen talebe karşın boru hattının faaliyete geçmesine izin vermedi.
Son olarak 19 Haziran’da Irak ve IKBY’den bir heyet, IKBY petrol ihracatının tekrardan başlamasını görüşmek üzere Türkiye’ye ziyaret gerçekleştirmişti. Ancak toplantıda petrol ihracatının tekrar başlamasına yönelik Türkiye’den olumlu yanıt çıkmamış, bir anlaşma sağlanamamıştı.
IKBY Başkanı Neçirvan Barzani, Almanya ziyareti sırasında basına yaptığı açıklamada petrol ihracatına ilişkin, Bağdat'ın IKBY petrolünü yeniden ihraç etmek için gerekli adımları atmadığını ifade etti.
IKBY'nin Yabancı Medya İlişkileri Sorumlusu Lawk Ghafuri de "Federal hükümet, Türkiye'nin petrol ihracatını yeniden başlatmasını sağlamak için gerekli adımları atmalı." dedi.
IKBY Başbakan Danışmanı Bevar Hınsi de Irak Bütçe Yasasına göre IKBY hükümetinin günlük 400 bin varil petrol göndermesi gerektiğini belirterek, "O nedenle eğer IKBY'den çıkan petrol sevk edilmezse Irak bütçe tasarısı da sorunlu hale gelir." ifadelerini kullanmıştı.
Son olarak askıya alınan petrol ihracatının yeniden başlamasına ilişkin basın mensuplarına açıklama yapan IKBY Elektrik Bakanı Kemal Muhammed, Irak Petrol Bakanlığı ile koordineli olarak tüm işlemlerin tamamlandığını vurgulayarak, Irak Petrol Pazarlama Şirketi’nin (SOMO), IKBY’nin petrol ihracatına yeniden başlamaya hazır olduğu konusunda Türkiye'yi bilgilendirdiklerini belirtti.
Açıklamasında Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Irak’a ziyaret gerçekleştireceğine işaret eden Bakan Muhammed, “Irak Petrol Bakanlığı ile koordineli olarak tüm işlemler tamamlandı ve konu artık Türkiye ile Irak'ı ilgilendiriyor. SOMO, Türkiye'ye Kürdistan Bölgesi'nden petrol ihracatına devam etmeye hazır olduğunu bildirdi, ancak biz hala bekliyoruz. Türkiye Cumhurbaşkanı'nın Irak ziyaretinin verimli geçmesini bekliyorum.” dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nin yapıldığı LITEXPO Sergi ve Fuar Merkezi'nde basına yaptığı açıklama sırasında "Türkiye'nin, Irak'ın kuzeyinden petrol sevkiyatına devam edebilmesi için ne gerekiyor, müzakerelerin tekrar yapılması mı lazım?" sorusuna, "Bizim Irak'tan petrol alımına yönelik bir sıkıntımız söz konusu değil. Bu tamamen Irak içerisinde, merkezi yönetim ile Kuzey Irak arasındaki sıkıntıdan kaynaklanan bir şey. Bu konuda da ilgili arkadaşlarım görüşmelerini yapıyorlar. Bizim de bu konuyla ilgili attığımız adım, Kuzey Irak yönetimi ile merkezi yönetimin arasındaki sıkıntıyı aşmalarıdır. Aştıkları anda biz zaten petrol hatlarının açılmasından yanayız. Çünkü kazan-kazan esasına göre onlar da kazansın biz de kazanalım." şeklinde yanıt verdi.