Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmek için gerçekleştirilen tarihi zirvelerin 6 ayağı bugün Dolmabahçe Sarayı'nda gerçekleşti.
Görüşmelerin ardından Ukrayna heyeti tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
"Ne olursa olsun istişareler 3 gün içinde yapılabilir, sonrasında imzayı atan kişiler bizim için güvenliğimizi sağlayabilir. Garantör olarak kimi istiyoruz; BMGK üyeleri, ABD, Fransa, Almanya, Türkiye, İsrail.
Sadece resmi bir onay bekliyoruz. bu sistem kapsamında Ukrayna'nın gelecekteki güvenliği garanti altına alınsın istiyoruz. Bizim temel talebimiz bunların çok net yasal açıdan güvenlik bağlayıcı garantileri olması gerekir. Saldırı olursa 3 gün içinde istişarelerin gerçekleştirilmesi gerekir, garantör ülkelerin bize destek sunması gerekir böyle bir senaryoda. Temel talebimiz bu şekildedir. Ukrayna bu anlaşmayı kabul edecek bir duruma gelecektir o zaman tarafsızlık statüsü kabul edilecektir.
NATO Sözleşmesi'nin 5. maddesindeki garantiler sağlanırsa, böyle bir senaryoda bizim de herhangi bir askeri ya da siyasi topluluğa katılmamız söz konusu olmayacaktır.
Güvenlik garantisi üzerinde henüz anlaşma sağlayamadık. Kırım gibi konular anlaşmada ayrı bir kapsamda ele alınmalıdır, görüşmeler kapsamında bu bölgelerin geleceğine karar verilmelidir. Kırım konusunda askeri güç kullanılmayacağı konusunda güvence verilmesi gerekir.
Diğer konular biraz çözüme ulaştırılmış oldu. OHAL altında uygulamaya konulması gerekecek, sosyal medyada özellikle dezenformasyon yayıldığına dikkat çekmek istiyorum. Bahsettiğim referandum, OHAL bittiğinde gerçekleşebilir. Ukrayna topraklarında hiçbir askeri baskının olmaması gerekir, bu konuda tutumuz sabittir. Önümüzdeki 2 hafta içinde Rusya ile istişarelerimiz devam edecek, önümüzdeki iki hafta içinde garantör ülkeleri de çok taraflı görüşmeye devam etmeye davet ediyoruz. Bu zamana kadar aramızdaki en büyük farklılıkları da ortadan kaldırabileceğimizi umut ediyoruz. Çok taraflı, uluslararası, bir anlaşma o zaman atılabilir.
Demokratik haklar bizim vatandaşlarımıza sağlanmalı, Kırım'ın işgalden kurtarılması çok daha sağlıklı olur. Müzakerelerden geri adım atmayacağız, bu anlaşmaya sadece çatışmalar durursa imza atacağız.
Bu görüşme sonucunda hem Rusya hem Ukrayna hem de garantör ülkelerin kabul edebileceği maddeleri ele aldık. İnsani ateşkes formatı ele alınmaktadır, insani koridorların ele alınacağı bir sürü yerler var. Teklif ettiğimiz formatta birliklerin yerlerini değiştirmesi manevrası yasaklanacak."
Ukrayna Halkın Hizmetkarı Partisi Başkanı David Arakhamia, "İstişareler 3 gün içerisinde yapılabilir. Sonrasında imzayı atan kişiler bizim için güvenlik teminatını sunabilirler. Artık güvenliğimizin sağlanması için ne gerekiyorsa... Bizim teklifimiz bu şekildedir. Garantör olarak, BM Güvenlik Konseyi ülkeleri, Çin ve Rusya da orada var, onlardan ayrıca bahsedeceğim. ABD, Fransa, Türkiye ki şu anda buradayız, Almanya, Kanada, Polonya ve İsrail." dedi.
Ukrayna heyeti, Türkiye Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde müzakere heyetlerinin toplantısının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Arakhamia, "İstişareler 3 gün içerisinde yapılabilir. Sonrasında imzayı atan kişiler bizim için güvenlik teminatını sunabilirler. Artık güvenliğimizin sağlanması için ne gerekiyorsa... Bizim teklifimiz bu şekildedir. Garantör olarak, BM Güvenlik Konseyi ülkeleri, Çin ve Rusya da orada var, onlardan ayrıca bahsedeceğim. ABD, Fransa, Türkiye ki şu anda buradayız, Almanya, Kanada, Polonya ve İsrail. Bu anlaşmanın da ucunu açık bırakmak istiyoruz, katılmak isteyen başka ülkeler de olursa bunu yapabilsinler." diye konuştu.
Ukrayna'nın doğusundaki Luhansk ve Donbas bölgelerinin işgal altında olduğunu ve bu konuda çalışmalarının devam edeceklerini belirten Arakhamia, güvenlik garantileri anlamında bazı ülkelerin ilgilerinin olduğunun teyidini aldıklarını ve garantörler tarafından, bu sistem kapsamında Ukrayna'nın gelecekteki güvenliğinin teminat altına alınmasın istediklerini söyledi.
Arakhamia, "Bekleyen konular aslında şu anda birazcık çözüme oluşturulmuş oldu. Tabii ki bütün bunların bir şöyle bir durum var ki olağanüstü hal altında uygulamaya konulması gerekecek." ifadelerini kullandı.
Sosyal medyada özellikle bir dezenformasyonun yayıldığına dikkati çekmek istediğini kaydeden Arakhamia, "Burada işe yarar bir belgenin kabul edilmesi için Ukrayna topraklarında hiçbir askeri baskının olmaması gerekir, bu konuda tutumumuz sabittir. Bu garantör ülkeler buna imza atarsa, Rusya askerleri topraklarımızdan çekilirse, böyle bir süreç yürütülebilir. Bu yöntem uygulamaya konulursa savaşa da bir nokta verilmesi konulması anlamına gelecek." değerlendirmesinde bulundu.
Arakhamia, büyük farklılıkları ortadan kaldırabileceklerini ümit ettiklerini ve bu noktada, bir zirve düzenlenerek Rus ve Ukrayna devlet başkanlarının katılımının sağlanabileceğini söyledi.
Ukrayna heyeti üyesi Oleksandr Chalyi, görüşmelere ilişkin, Ukrayna'nın AB üyeliğinin inkar edilmektense desteklendiği bir sistem arayışı olduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Şunun altını çizmek isterim ki anlaşma ve güvenlik garantörlüğü savaş devam ederken mümkün değildir. Burada konu Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve güvenliğinin yeniden sağlanmasıdır. Bizim temel talebimiz bu olacaktır anlaşma noktasında. Bunların çok net yasal açıdan bağlayıcı güvenlik garantileri olması gerekir ve bunun niteliği de NATO sözleşmesinin 5. maddesiyle benzer olmalıdır. Bu türden bir sistem Ukrayna'ya herhangi bir askeri saldırıya karşı korumalı böyle bir saldırı olursa 3 gün içerisinde istişarenin gerçekleştirilmesi hakkımız bulunmalıdır ve bu istişarelerin başarısız olması halinde garantör ülkelerin bize askeri destek sunması gerekir öyle bir madde altında. Ukrayna'nın güvenliği böyle bir senaryoda temin edilmesi için ne gerekiyorsa yapılmalıdır, temel talebimiz bu şekildedir."
Temel hükümlerin anlaşmaya dahil ettikleri zaman Ukrayna'nın bu anlaşmayı kabul edecek bir duruma geleceğini aktaran Chalyi, 1991’de yapılan anlaşmada bunun belirtildiğini söyledi.
Chalyi, "NATO sözleşmesindeki, 5. maddesindeki güvenlik garantilerine benzer garantiler sağlanırsa bu yol açabilecektir, askeri üsse o zaman izin verilmeyecektir. Bizim öyle bir senaryo da herhangi bir siyasi ve askeri ittifaka katılımımız da söz konusu olmayacaktır, sadece garantörlerin rızası, izni kapsamında tatbikatlarımız olacaktır. Anlaşmada, Ukrayna’nın AB’ye katılımını engelleyen hiçbir maddeye yer verilmemelidir ve ikincisi güvenlik garantörlerinden böyle teminatlar sağlanmalıdır." dedi.
Temel olarak en önemli vazgeçmeyecekleri, geri adım atmayacakları koşullarını ifade ettiklerini belirten Chalyi, iki hafta içerisinde Rusya ile istişarelerinin devam edeceğini, garantör ülkelerle de istişarelerinin devam ettiğini ve bu iki hafta içerisinde garantör ülkeleri de çok taraflı görüşmelere davet etmeyi ümit ettiklerini söyledi.
Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkan Yardımcısı Mihail Podolyak ise görüşmelerle ilgili, uygulanma şeklinin çok önem taşıdığını, Ukrayna devletinin, Ruslara göre farklı bir çalışma şeklinin olduğunu aktardı.
Güvenlik garantileri altında çok daha farklı bir güvenlik ortamı oluşacağını vurgulayan Podolyak, şunları kaydetti:
"Öncelikle tabii ki bu anlamda bir referandum yapılması gerekecek, Ukrayna'da Ukrayna halkı kendi görüşlerini belirtecek, sonrasında bütün garantör ülkelerin ve Ukrayna parlamentosunun onayı gerekecektir. Kırım gibi anlaşmada, ayrı bir madde kapsamında ele alınmalıdır ve ikili görüşmeler kapsamında bu bölgelerin geleceğine karar verilmelidir. 15 sene içinde Rusya ve Ukrayna arasında bu konuların. Kırım konusunun çözülmesi için askeri güç kullanılmayacağına dair bir maddenin bu anlaşmada yer verilmesi gerekir. Müzakerelerin ayrı bir kısmında alınabilir."