Rusya ve Ukrayna arasındaki müzakerelerin kolay geçmediğini belirten Kalın, "Rusya'nın gerçekçi olmayan talepleri var. Kırım'ın tanınması gibi, Ukrayna'nın silahsızlandırılması gibi. Bizim açımızdan bakıldığında da bunlar kabul edilebilir talepler değil. Odaklandığımız yer bu savaşın sona ermesi. Müzakere masasından ateşkes kararı çıkması, bir insani koridor oluşturulması." dedi.
İşte Kalın'ın açıklamalarından satır başları:
Müzakere masası ne anlama geliyor?
* Müzakereler zaman kazanma amacıyla kullanılırsa bu bir sonuç üretmez. Müzakerelerin anlamı ortadan kalkar. Yarın büyük ihtimalle toplanamayacaklar. Teknik şeyler var. Aralarında görüştükleri. Büyük ihtimalle bir iki gün ertelenebilir. Müzakere heyetleriyle temas halindeyiz.
* Müzakereler çok kolay geçmiyor. Rusya'nın gerçekçi olmayan talepleri var. Kırım'ın tanınması gibi, Ukrayna'nın silahsızlandırılması gibi. Bizim açımızdan bakıldığında da bunlar kabul edilebilir talepler değil. Odaklandığımız yer bu savaşın sona ermesi. Müzakere masasından ateşkes kararı çıkması, bir insani koridor oluşturulması.
* İki taraf da el yükseltmeye çalışıyor. Sahada Rusya'nın sahada askeri gerginliği artırması sonuç vermez. Rus mevkidaşıma "Müzakerelerin sonuç vermesi için askeri hareketliliği geri çekmeniz lazım" dedim.
"Gördüğüm tablo çok umut verici değil"
* Savaş kararına kadar bu konular gündeme getirildi ama bir yere bağlanamadı. Bunun sonucunda da Rusya böyle bir aksiyon aldı. Bunun teknik olarak bir savaş olduğunu söyledik. Rusya tarafında daha büyük sorumluluk alması gerekiyor. Çabalarımız bu yönde yoğunlaştırıyoruz. Karamsar olmak istemiyorum ama gördüğüm tablo çok umut verici değil. Bu gece ve yarın yaşanacaklar, tablonun çok iç acıcı olmadığını gösteriyor.
"Putin elini yükseltmeye çalışıyor"
* Putin'in asıl amacı Ukrayna değil. Batı'yla daha büyük bir pazarlık yapmak istiyor. Ukrayna üzerinden eline yükseltmeye çalışıyor. Bir ülkenin işgal edilmesi haklı ve meşru değil. Biz burada Rusya ile köprüleri atmadan, Ukrayna'ya da destek olarak ve Batı'yla iletişim sürdürerek devam ediyoruz. Önümüzdeki on yıllarda bu konular bizi meşgul etmeye devam edecek. Bunun temelinde de Rusya ile Batı arasında kurulması gereken kazan-kazan ilişkisi.
"Rusya ile anlaşamadığımız konular var"
* Biz Rusya ile bu ilişkiyi geliştirdik. NATO üyesiysek Rusya ile bu ilişkiye girmeyelim demedik. Bizim de Rusya ile itilaf ettiğimiz konular var. Suriye'de Libya'da anlaşamıyoruz. Kırım'ın ilhakını tanımıyoruz. Ama bu bizi soğuk savaşa götürmedi. Bu sorunların diplomasiyle çözüleceğini gösterdik.
Ukrayna'nın AB üyelik başvurusu
* Cumhurbaşkanımız önemli bir başlık açtı. Batı açısında Türkiye hemen döndüğü, yardım için destek için yöneldiği önemli bir müttefik. Batılı muhataplarımız bize diyor ki Rusya ile köprüleri atmayın. Biz de onlara böyle bir niyetimizin olmadığını söylüyoruz. NATO bağlamında olsun AB bağlamında olsun normal zamanlarda Türkiye'nin güvenlik kaygılarını giderecek adımlar neden atmıyorsunuz? İlla böyle bir felaketin mi yaşanması gerekiyor Türkiye'nin önemini yeniden kavramak için. Doğru bir stratejiyle konuya yaklaşırlarsa Türkiye'nin temel ihtiyaçlarını karşılanması açıdan hızlı adımlar atmaları gerekir. Bu Türkiye'nin de menfaatine, onların da menfaatine.
* Savaşı devam ettirirlerse bu Rusya için de büyük felaket olur. Rus ekonomisi aylar içerisinde felç olacak. Bu sonuçları dikkate almak zorundalar.
Montrö Sözleşmesi
* Karadeniz'deki barış ve istikrarın sürdürülmesinde Montrö Sözleşmesi çok kritik bir role sahip oldu. Montrö'nün 19, 20, 21'inci maddeleri çok açık. Savaşan taraflar Boğazlar'dan geçemez. Tek istisna bağlama limanlarına dönen gemiler. Bu gemilerin geri dönüş hakkı vardır. Böyle bir başvuru olduğunda, çıkış limanı, bağlama limanı neresi? Buraya odaklanıp bir değerlendirme yapacağız.
* Montrö'nün kurallarını gerilimi tırmandırmayacak şekilde yorumluyoruz. Taraflara da bu yönde telkinlerde bulunuyoruz. Herkese ilettik bunu. Şu anda böyle bir talep yok. Olması gereken de böyle bir talebin olmaması. Montrö kuralları gereği de böyle bir riski ortadan kaldırıyoruz. Bugüne kadarki uygulamamız bundan sonra da devam edecek.
Rusya'nın 'nükleer' açıklaması
* Bu krizden bir takım dersler çıkarılması lazım. Biz daha uzun soluklu bir krizin, bir savaşın henüz başındayız. Umarım savaş bir önce sona erer. Cumhurbaşkanımızın, dışişleri bakanımızın, savunma bakanımızın yürüttüğü bütün diplomasi bu yönde. Bir lider "Nükleeri kullanırım" diyorsa, orada bir sendeleme var. NATO daha olgun bir yanıt verdi. Rusya'nın bundan sonra atacağı adımlar, kendisinin güvenlik kaygılarının yönlendirdiği adımlar olacak. Rus toplumunda mutlaka bir tepkiye yol açacaktır. Rus bilim insanlarının, sanatçıların, sporcuların tüm uluslararası müsabakalardan dışlanması makul gelmiyor bana.
"Yaptırım planlamıyoruz"
* Ülkemizin önceliklerini dikkate alarak hareket etmek zorundayız. Rusya ile konuşabilecek bir aktörün olması gerekiyor. Herkes köprüleri attığında Rusya ile kim konuşacak. Biz bu kanalı açık tutmak adına yaptırım paketi planlamıyoruz.
Ukrayna'daki Türklerin tahliyesi
* Yaklaşık 20 bin vatandaşımız var. 5 binden fazlası tahliye edildi. Hemen bir kriz masası oluşturuldu. Savaş ilanından 15 gün önce, 12 Şubat'ta Dışişleri Bakanlığımız oradaki bütün vatandaşlarımıza ulaşarak bir uyarı yayınladı. Ayrılma talebinde bütün vatandaşlarımız tahliye edildi. Başka ülkelerin de vatandaşlarını tahliye ettik. Ateşkes sürecinde arzu ettiğimiz konulardan biri de bu. İnsani koridor açılırsa, başka yollarla da tahliye yapabileceğiz.
* Başvuru yapan hiçbir vatandaşın başvurusu geri çevrilmiyor. İmkanlar ölçüsünde her türlü imkan zorlanarak, vatandaşlarımızın oradan güvenli şekilde çıkması için çalışmalar sürdürülüyor. Bütün imkanlarımızı seferber ettik. Koridorlar açıldıkça vatandaşlarımızı çıkarmaya devam edeceğiz. Çatışmalar var şu anda, hâlen çalışıyoruz vatandaşlarımızı çıkarmak için.