Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Çağrımız hem Rusya'ya hem Ukrayna'ya bir an önce ateşler kesilsin ve gerek Rusya, gerek Ukrayna burada dünya barışına güzel bir katkıda bulunsun." dedi.
Erdoğan ve Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yaptıkları baş başa ve heyetler arası görüşmeler ile anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Osmani'yi, Türkiye'ye ilk resmi ziyareti vesilesiyle misafir etmekten büyük memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, Osmani ve heyetine, "Ankara'ya hoş geldiniz." dedi.
Osmani'nin Türkiye ziyaretinin, köklü tarihi, kültürel ve beşeri bağlara sahip iki ülke arasındaki kardeşlik ve dayanışmanın daha da güçlendirilmesine hizmet edeceğine inandığını belirten Erdoğan, Osmani ile ikili ve heyetler arası görüşmelerinde Türkiye-Kosova arasındaki süreci etraflıca değerlendirme imkanı bulduklarını dile getirdi.
Balkanlar ve Ukrayna başta olmak üzere bölgede yaşanan gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulunduklarını anlatan Erdoğan, siyasi ilişkilerin yanı sıra ekonomi, ticaret, enerji, savunma sanayi, kültür, eğitim, sağlık ve terörle mücadele alanlarında iş birliğini ilerletmek amacıyla neler yapılabileceğini istişare ettiklerini söyledi.
- "Her alanda Kosovalı kardeşlerimize destek verdik"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kosova'nın egemenliğine, toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine atfettikleri değerin malum olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
"Kosova'yı tanıyan ilk ülkelerden biri olarak, ilk günden itibaren her alanda Kosovalı kardeşlerimize destek verdik. Kosova'nın kalkınmasına, uluslararası alanda hak ettiği yeri almasına büyük önem veriyoruz. Ülkemizin de katkılarıyla Kosova halkının refahının artmasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz. 2004 yılından bu yana Kosova'da faaliyet gösteren TİKA, 700'e yakın projeyi başarıyla gerçekleştirdi. Türk firmaları da bugüne kadar Kosova'ya 400 milyon avroya varan yatırım yaptı. Firmalarımız, enerji sektörü başta olmak üzere birçok alanda Kosova'daki yatırımlarını artırmaya hazırdır."
Erdoğan, 2019 yılında yürürlüğe giren serbest ticaret anlaşmasıyla ticaret hacminde olumlu bir seyir yakalandığını belirterek, "Kosova'nın da Türkiye'ye ihracatı artmaya başlamıştır. Ticaret hacmimiz, salgına rağmen geçtiğimiz sene yüzde 52'nin üzerinde artarak 600 milyon dolar seviyesine ulaşmıştır. Dünyamızın salgının etkisinden kurtulmasıyla birlikte bu rakamın daha da yükseleceğine inanıyorum." dedi.
Kosova Türk toplumunun, Kosova ile ilişkilerinin beşeri boyutunu teşkil ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, soydaşların, hayatın her alanında Kosova'nın gelişimine yaptıkları katkıyı iftiharla takip ettiklerini söyledi.
-"Türkiye, Priştine-Belgrad diyalog sürecini desteklemektedir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bölgemizdeki ve ötesindeki tüm aktörlerin, bölgesel barış ve istikrarı öne çıkarması elzemdir. Türkiye, Kosova'nın tüm komşularıyla iyi ilişkiler geliştirmesini istemekte, Priştine-Belgrad diyalog sürecini desteklemektedir. Sürecin bölgede kalıcı barış ve istikrarı sağlayacak şekilde kapsamlı bir anlaşmayla en kısa zamanda nihayete ulaşması samimi arzumuzdur. Bu anlayışla bölgesel barış ve istikrar için elimizden gelen gayreti göstermeye hazır olduğumuzu bir kez daha vurgulamak istiyorum." diye konuştu.
Görüşmede, FETÖ ile müşterek mücadeleyi de ele aldıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Demokrasimize kasteden ve 251 vatandaşımızı alçakça şehit eden bu terör örgütünün varlığının sonlandırılması büyük önem arz ediyor. Değerli mevkidaşıma, dostluk ve kardeşlik hukukumuz temelinde atılmasını arzu ettiğimiz adımlara dair haklı beklentilerimizi ifade ettim." dedi.
Aldıkları kararların ve imzalanan anlaşmaların hayırlara vesile olmasını temenni eden Erdoğan, konuk Cumhurbaşkanı ve heyetine ziyaretleri için teşekkür etti, kardeş Kosova halkına, şahsı ve milleti adına selamlarını iletti.
-"İkinci tanıyan ülke Türkiye olarak biz olduk"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kosovalı bir basın mensubunun, "Bir dünya lideri olarak gücünüzü bilerek, Sayın Osmani de biraz önce Kosova'nın NATO'ya üye olmasını talep etti. Siz de Kosova'nın NATO'ya üye olması için yardımcı olabilir misiniz? Ayrıca Kosova devlet olarak tanınması konusunda ilerleyememişti, bu konuda da yardımınız olabilir mi?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Bildiğiniz gibi Kosova'nın tanınması noktasında ilk adım Amerika tarafından atılmıştı, ilk tanıyan ülke Amerika olmuştur. O zamanlar ben Başbakandım ve kabine toplantısındaydık. Haberi aldık ve ikinci tanıyan ülke Türkiye olarak biz olduk. Ondan sonraki süreçte de Kosova'yı, dünya genelinde tanınmasına yönelik her türlü adımları attık. Ben başbakan dostlarımla, dışişleri bakanlarım o dönemlerde aynı şekilde muhataplarıyla çalışmaları yaparak, Kosova'nın tanınması sürecini hızlandırdık, hala da buna devam ediyoruz. Şimdi de yine aynı şekilde tanınmasını sağlayacağımız bazı ülkelerle görüşmelerimiz devam ediyor.
Yine ikili görüşmede, değerli kardeşim Osmani, bazı ülkelerin adlarını verdi, onlarla görüşmeler yapıp, onların da tanımasını, yani bu konuda Kosova'yı tanımak suretiyle dünyada Kosova'yı tanıyan ülke sayısının hızla artmasını sağlayalım, bu çalışmayı devam ettirelim diye. NATO konusuna gelince, NATO'nun tabii önemli bir üyesi olarak, Türkiye'nin bu konuda bir sorunu yok. Kosova'yı tanımakta bir yerlerden izin almamıza da gerek yok. Biz Kosova'yı tanıma noktasında adımlarımızı atarız ve NATO'nun bir üyesi olarak da biz Kosova'yı tanırız."
- Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliği...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı devam ederken, Ukrayna'nın Avrupa Birliği'ne üyeliği gündeme geldi. Bu süreçte Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliği konusunda olumlu bir beklentiniz var mı? Ayrıca, bazı NATO ülkelerinin Türkiye'ye savunma sanayi alanında yaptırımlarının sürdüğünü görüyoruz. Bu yaptırımları nasıl değerlendirirsiniz?" sorusuna karşılık, şunları kaydetti:
"1959-1963, Türkiye'nin maalesef Avrupa Birliği'ne üyelik sürecindeki oyalama taktiklerinin olduğu dönemlerdir. O günden bugüne maalesef Türkiye, Avrupa Birliği'ne kabul edilmedi. Şu anda Ukrayna ile ilgili bir gündem oluştu ve Ukrayna'yı Avrupa Birliği'ne alma süreci. Biz kimseyi, 'Avrupa Birliği'ne alın, almayın' böyle bir gayretin içerisine girmeyiz. Biz kendimizden sorumluyuz. Fakat şu anda Ukrayna'yı Avrupa Birliği'ne alma gayretlerini de doğrusu takdirle karşılıyoruz. Bu güzel bir gelişme ama Avrupa Birliği üyelerine de diyorum ki 'Acaba Türkiye'yi niçin Avrupa Birliği'ne hala almakta endişe ediyorsunuz, tereddüt ediyorsunuz veya almıyorsunuz?"
-"NATO üyeleri de sadece laf üretiyor. Avrupa Birliği üyeleri de laf üretiyor"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO konusunda duruşu belli olan Türkiye'nin, NATO'nun genişlemesine engel teşkil eden bir ülke olmadığını da vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Tam aksine biz NATO'da da genişlemenin faydalı olacağını bugüne kadar hep savunduk, bugün de savunuyoruz. Bu adımları atarken bunu dünya barışı için istiyoruz. 'Dünya barışına ne denli katkıda bulunabiliriz?' Bunun için istiyoruz ama Avrupa Birliği konusunda ben tekrar Avrupa Birliği üyesi ülkelere diyorum ki şu anda Ukrayna ile ilgili gösterdiğiniz hassasiyeti lütfen Türkiye için de gösterin. Yoksa Türkiye'ye de birileri savaş açıp saldırdığı zaman mı Türkiye'yi gündeme alacaksınız? Şu anda Avrupa Birliği üyesi ülkeler içerisinde savunma sanayinde iş birliği yapmamız gereken ülkeler var ve bu ülkelerin birçoğu aynı zamanda NATO üyesi. NATO üyesi oldukları halde, Türkiye de bir NATO üyesi, Türkiye'ye savunma sanayi iş birliğinde yaklaşmayan, uzak duran... Biz beraberiz, müttefikiz. Türkiye'ye vermeniz gereken bu tür araç, gereç, mühimmat, neyse bunları niye vermiyorsunuz? Bu dayanışmamızın da gereği ama vermiyorlar. Yine bir savaş mı çıksın, bunu mu bekliyorlar? Bunlar samimi değiller, NATO üyeleri de sadece laf üretiyor. Avrupa Birliği üyeleri de laf üretiyor.
Şu anda Zelenskiy konuşmasını yapıyor ve Avrupa Birliği'nde, parlamentoda ayakta alkışlıyorlar. Güzel bir gelişme. Demek ki 'bir musibet bin nasihatten evladır' diye güzel bir sözümüz var, hep bunları bekliyorlar ama Türkiye bunları beklemiyor. Türkiye her zaman duruşunu koruyan bir ülke ve her zaman mazlumun, mağdurun yanında olan bir ülke. Çağrımız hem Rusya'ya hem Ukrayna'ya, bir an önce ateşler kesilsin ve gerek Rusya, gerek Ukrayna burada dünya barışına güzel bir katkıda bulunsun."