Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hayatımızın her alanını ama özellikle de geleneği olan sanatlarımızı yozlaşmaya karşı korumak mecburiyetindeyiz. Hele hele konu Kur'an-ı Kerim ise burada asla riya, kibir, harcıalemlik söz konusu olamaz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyük Çamlıca Camisi Konferans Salonu'nda düzenlenen İstanbul Mushafı Takdim ve Tanıtım Programı'na katıldı.
Programdaki konuşmasına katılımcıların Ramazan-ı şerifini ve bin aydan daha hayırlı olduğu müjdelenen Kadir Gecesi'ni tebrik ederek başlayan Erdoğan, "Rabb'imden bizleri bu mübarek günlerin hürmetine, rahmetine, mağfiretine, affına, ikramına, bereketine nail eylemesini diliyorum." dedi.
Tarihin, farklı medeniyetlerin yükselişine ve düşüşüne şahitlik ettiğini kaydeden Erdoğan, dünyanın son birkaç asrına Avrupa ve Amerika merkezli Batı medeniyetinin damga vurduğunu söylemenin yanlış olmayacağını, bu sürecin elbette kölelikten katliamlara, sömürüden istismara kadar uzanan boyutları olduğunu ifade etti.
Batı medeniyetinin dünyayı sanatı, kültürü, sineması, dizisi, müziği, resmi ve sporuyla yani modern tabirle "yumuşak güç" unsurları denen içerik üretimiyle istila ettiğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tabii burada teknolojinin bizatihi kendisiyle muhteviyatının ayrımını iyi yapmak gerekiyor. Mesela interneti, sosyal medyayı ve benzeri uygulamaları kullanmak herkesin hakkıdır. Herkese kolaylık sağlar. Şayet bu teknolojik imkanın içeriğini siz üretmiyor, dilini ve mesajlarını siz yönetmiyorsanız, hak ve kolaylık olarak gördüğünüz şey kısa sürede sizi gönüllü şekilde esir alan bir silaha dönüşür. Benzer örnekleri tüm medya mecraları, tüm iletişim araçları için vermek mümkündür. Bu mecraların yeni bir faşizm dalgasının araçları haline dönüşmeye başlaması, dünyayı ve insanlığı hızla geçmiştekilerden çok daha güçlü bir tehdidin kucağına doğru itmektedir. Geçmişte yaşanan acılardan, felaketlerden, zulümlerden yeterince ibret alınmamış olacak ki dünya yeniden ırkçılığın, İslam düşmanlığının, ötekileştirmenin yükselişe geçtiği bir döneme girdi. Avrupa ülkelerindeki seçimlerde ırkçı partilerin iktidara ortak olma hatta tek başına iktidara gelme seviyesinde desteklere ulaşmaları, üzüntü ve kaygı verici bir tablodur."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Müslümanlar olarak bu kötü gelişmelere karşı en büyük gücümüz, en büyük imkanımız hiç şüphesiz inancımızdır, imanımızdır. Onunla birlikte birliğimiz ve beraberliğimizdir. Bunun yanında medeniyetimizin zengin birikimini ihya etme kabiliyetimizi harekete geçirerek, maruz kaldığımız ön yargıların, ithamların, dayatmaların hatta saldırıların üstesinden gelebileceğimize inanıyorum. Elbette yüzümüze tokat atana, ayağımıza çelme takana, canımıza kastedene, haysiyetimize saldırana eyvallah edecek değiliz. Devletimizi güçlendirerek, ekonomimizi geliştirerek, siyasi ve sosyal birliğimizi tahkim ederek mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunu yaparken asıl mesafe katetmemiz gereken yumuşak güç alanlarını; sanatı, kültürü, edebiyatı, akademiyi, medyayı, sporu ihmal etmeyeceğiz. En az diğer hususlar kadar bu alanlara da ihtimam göstereceğiz." ifadelerini kullandı.