Scholz, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesi sonrası düzenlenen basın toplantısında, "İsraillilerin ve Filistinlilerin barış ve güvenlik içinde yaşamalarını sağlayacak sürdürülebilir bir çözüm ancak her iki tarafın da birbiriyle müzakere etmesi gereken iki devletli bir çözümle bulunabilir." dedi.
Netanyahu'nun İsrail'de çok tartışılan yargı reformu hakkında da kendisini bilgilendirdiğini anlatan Scholz, "İsrail'in demokratik değerleri, ortakları ve yakın dostları olarak bu tartışmayı ilgi ve endişeyle takip ediyoruz." diye konuştu.
Olaf Scholz, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un İsrail'de daha fazla kutuplaşmanın önüne geçmek ve ülkenin toplumsal barışı korumak amacıyla çok sayıda toplumsal aktörle görüşmesini iyi ve değerli bulduğunu belirtti.
İran'ın nükleer programı hakkında da görüştüklerini aktaran Scholz, "İran'ın gerilimi tırmandırmaya yönelik yeni adımlar atması ve uranyum zenginleştirmede çok yüksek bir seviyeye ulaşması konusundaki endişelerimizde hemfikiriz. Bu nedenle diplomatik çözüm en önemli önceliğimizdir." ifadelerini kullandı.
İran'ın sadece bölge barışı değil tüm dünya barışı için bir tehdit olduğunu ifade eden Scholz, İran'ın nükleer silaha sahip olmaması gerektiğini vurguladı.
Tahran yönetiminin sadece bölgedeki bazı devletlerdeki silahlı grupları desteklemekle kalmadığını kaydeden Scholz, İran'ın aynı zamanda Rusya'ya, Ukrayna'ya saldırmak için kullandığı silahları da tedarik ettiğini belirterek İran'ı bu yıkıcı faaliyetlerini durdurmaya çağırdıklarını kaydetti.
Scholz, İran yönetiminin kendi vatandaşlarına yönelik şiddetini de kınadı.
- "Güçler ayrılığına sahip olacağız"
İsrail Başbakanı Netanyahu ise ülkesinde planladıkları yargı reformunu savunarak, İsrail'in liberal bir demokrasiye sahip olduğunu ve liberal bir demokrasi olarak kalacağını ifade etti.
İsrail'deki yargı reformuna yönelik eleştirileri doğru bulmadığını dile getiren Netanyahu, "İsrail'in bağımsız bir yargısı var, ancak birçok kişi bunun çok güçlü olduğunu düşünüyor. Bağımsız bir yargı, her şeye gücü yeten bir yargı değildir." dedi.
Netanyahu, şunları söyledi:
"Yargı reformları hükümetin bu 3 parçasını dengelemek istiyor. Bu reformları gerçekleştirdiğimizde, diğer ülkelerin de sahip olduğu güçler ayrılığına sahip olacağız. Sanırım bu konuda konuştuk, ancak reformun bu yönleri hakkında insanların bilmediği pek çok şey var. Almanya'da olduğu gibi çoğu ülkede hakimler seçilmiş temsilciler tarafından seçiliyor. Bir tarafın diğerinden daha fazla oy almamasını nasıl sağlayabilirsiniz? Demokrasiden koptuğumuz yönündeki suçlamalar doğru değil. İsrail liberal bir demokrasi olarak kalacaktır. Demokrasi bugün olduğu gibi güçlü ve canlıdır. Bundan bir milim bile sapmayacağız."
Muhalefetle görüşülmesi için sık sık çağrıda bulunduğunu ancak bunun reddedildiğini savunan Netanyahu, "Bir uzlaşmaya varmak için benimle bir dakika bile konuşmayı reddettiler. Bence bu, aslında uzlaşmaya varmak için gerçek bir arzu olmadığı gerçeğini yansıtıyor. Bir kriz yaratma, belki de hükümetin çökmesini sağlama ya da yeni seçimlere gitme arzusu var. Eğer bu durum devam ederse, bu üzücüdür ancak bu dengesizliği düzeltmek için bize göre ne gerekiyorsa yapacağız." değerlendirmesini yaptı.
Netanyahu, İsrail'in demokrasisini değiştirmeye çalışmadıklarını belirterek, "İsrail'i liberal olmayan bir ülke haline getirmek için şu ya da bu reformu seçmek istemiyoruz, ancak onu vatandaşlara daha yakın hale getirmek, daha temsili hale getirmek ve toplumun görüşlerini yansıtmak istiyoruz." dedi.
Çoğunluk ve azınlık haklarının güçlendirilmesini istediklerine işaret eden Netanyahu, "Bunu başarmanın tek yolu da yargı, yasama ve yürütme arasında bir denge oluşturmak ve İsrail'deki bu dengesizlik demokrasiyi engellemek yerine güçlendirecek, bağımsız yargıyı engellemek yerine güçlendirecektir. Bireysel temel hakları zayıflatmayacak, aksine güçlendirecektir." ifadelerini kullandı.
İran'a da değinen Netanyahu, Yahudi halkının ikinci bir soykırıma asla izin vermeyeceğini dile getirdi.
İsrail'den Almanya'ya hava savunma sistemi satışı konusunu da görüştükleri bilgisini veren Netanyahu, Almanya'nın hava sahasını korumak, güvenlik iş birliğini artırmak amacında olduklarını belirtti.
- Scholz ve Netanyahu'dan Anıt Peron ziyareti
Scholz ve Netanyahu, görüşme öncesi Berlin'in batısında bulunan Yahudileri toplama kamplarına götürmek için kullanılan tren istasyonundaki 17 numaralı Anıt Peron'u ziyaret etti.
Başbakan Scholz, burada yaptığı konuşmada, şunları kaydetti:
"Çok etkileyici ve dokunaklı bir an. Almanya ve Almanlar tarafından gerçekleştirilen ve endüstriyel bir şekilde organize edilen, Avrupa'daki Yahudi yaşamının korkunç yıkımına dair tarihi anılar canlanmadan burada duramazsınız. Burası pek çok insanın sürgün edildiği, ölüme gittiği bir yer. Dolayısıyla bu tarihten aldığımız sorumluluğu unutmayacağız ve her zaman yerine getireceğiz. Sorumluluğumuzu yerine getireceğiz ve Almanya'daki Yahudi yaşamını koruyacağız. İsrail ile olan yakın ilişkilerimiz ve dostluğumuz sayesinde de sorumluluğumuzu yerine getireceğiz. İsrail'in güvenliği Almanya'nın varoluş ilkelerinden birisidir."
Netanyahu ise, İsrail'in kendini savunabilmesinin önemini vurgulayarak, "İsrail'in yok edilmesi çağrılarının durmadığını biliyoruz. Soykırımdan çıkarılacak en önemli ders bu tür felaketleri önlemek için bu tür tehditlere erkenden karşı koymaktır." dedi.
- Yahudiler Merkez Konseyi Başkanı Josef Schuster, Netanyahu'ya eleştirileri iletti
Öte yandan Yahudiler Merkez Konseyi Başkanı Josef Schuster, Berlin'de İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile yaptığı görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada "Başbakan'a hükümetinin İsrail toplumunu giderek daha fazla böldüğü ve demokratik İsrail'e olan güveni boşa çıkardığı yönündeki endişelerimi dile getirdim." dedi.
Schuster ayrıca, "Almanya'daki ve dünyanın dört bir yanındaki Yahudiler İsrail'in yanında yer alıyor ve yer almaya devam etmek istiyor." ifadelerini kullandı.
Binyamin Netanyahu'nun Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier ile görüşmesi sonrası bu akşam ülkesine dönmesi bekleniyor.
AA